Toplumsal Olaylara Müdahale Üzerine
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
-
admin Doğrulandı
- Site Yöneticisi
- Mesajlar: 1786
- Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
- Konum: https://jandarmaforum.com
- İletişim:
- Durum: Çevrimdışı
Toplumsal Olaylara Müdahale Üzerine
İnsan hak ve hürriyetlerinin yayılıp genişlemesine paralel olarak toplumsal hak arayışlarında ve buna bağlı olarak da toplumun legal veya illegal tepkilerinde ciddi bir artış gözlenmektedir. Legal olan tepkileri bir kenara koyarsak, illegal tepkiler; bazen oturma eylemi, bazen gösteri yürüyüşü, bazen de taşlı-sopalı yada Molotoflu saldırı şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Her illegal toplumsal olayın da beraberinde legal müdahaleyi getirdiği yada getireceği düşünüldüğünde; müdahale tarz ve sistematiğinin önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Dolayısı ile toplumsal olaylara müdahale; Yasal, etkin ve sadece hedef kitleye yönelik olmalıdır. Yani müdahale tarzımız, müdahil olan kolluk gücüne ve olayla ilgisi olmayan diğer masum insanlara zarar vermemeli doğrudan ve yalnızca müdahale edilen kitleye karşı olmalıdır.
Yasal müdahaleye yönelik prensipleri açıkladıktan sonra müdahil olan kolluk gücüne hususiyetle de nüfusun yoğun olduğu yerlerde görev yapan Polise ve onun bu konuya yönelik envanterine bir baktığımızda; Polisin olay, görev ve müdahale şartlarının değişkenliğine paralel olarak silah, kelepçe, cop ve hemen her çeşidiyle göz yaşartıcı ve saf dışı bırakıcı gaz kullandığını görmekteyiz. Kelepçenin bir tedbir, silahın ise Polise yetki veren kanunlarda belirtilen özel şartlı kullanımının olduğunu düşünürsek, müdahale envanteri olarak geriye cop ve gaz kalmaktadır.
Silahsız veya yalnızca sopalı bir illegal toplumsal olayın müdahalesinde, standartlara uygun olmak şartıyla yalnızca cop bile gaz kullanmaya gerek kalmadan yeterli olabilir (Yasal, etkin ve sadece hedef kitleye yönelik olma ilkesi). Silahsız ama taşlı-sopalı bir illegal toplumsal olayın müdahalesinde ise coptan ziyade müdahale mesafesine de bağlı olarak göz yaşartıcı gaz kullanılmalıdır ve kullanılmaktadır (Yasal ve etkin olma ilkesi). Ancak, gaz kullanmanın yasal ve etkinliğinin yanı sıra her zaman ve sadece hedef kitleye yönelik olduğundan bahsedemeyiz. Hatta atılan gaz fişeklerinin veya bombalarının göstericiler tarafından yeniden Polisin üzerine hesapsızca atıldığını düşünürsek gazın etkinliğinden dahi söz etmek zor olur.
Bazen de gazlı müdahale esnasında göstericilerin yanı sıra masum vatandaşların da gaza maruz kaldığını bizzat yada basından görmekteyiz. Yakın bir tarihte hastane çevresine düşen bir gaz bombasından dolayı göstericilerden çok hasta veya hasta yakınlarının etkilendiğini basından üzülerek izledik. Yapılan haberlerde bazen abartı olmakla birlikte olayın gerçekliği tartışılmaz. Burada olayın ani gelişmesi, müdahil personelin psikolojisi gibi bir takım etkenleri de düşünerek gazı kullanan personeli de manen linç etmek istemiyorum ancak bize düşen de her hal ve şartta profesyonel olmak değil midir?
Sadece hedef kitleye yönelik olmadığından masum vatandaşların da etkilenmesine sebep olması ve buna paralel olarak da, Polis-Halk ilişkilerini zedeleyen etkisinin yanı sıra, gazlı müdahalede rüzgarın yönü ve şiddeti, gazı kullanacak personelin eğitimli olması, kullanıldığı yere ve kitleye göre gazın dozajının tespit edilmesi gibi dikkat edilecek pek çok kriterin mevcudiyeti toplumsal olaylarda gaz kullanmayı etkin olmaktan çıkarmaktadır.
Özellikle metropol şehirlerimizde meydana gelen olaylar göz önüne alındığında; Gösterici topluluğa yönelik cop ve gazla başlayan müdahalenin ardından, gösterici topluluğun küçük gruplara ayrılarak uzaktan Polisin üzerine Molotof, taş veya benzeri maddeler attığını, Polisin ise ellerindeki kalkanlarla taşları bloke etmeye çalıştığını, Panzerlerin devreye girerek topluluğa su ile müdahale ettiğini, bu esnada göstericilerden bazılarının panzerin yanına kadar gelerek taş veya Molotof kokteyli attığını buna mukabil panzerin manevra kabiliyetinin yetersizliğinden dolayı etkili olamadığını sıklıkla görmekteyiz.
Ülkemizde yaklaşık 2 yıl önce ilk etapta birkaç ilimizde kullanılmaya başlanan A.B.D. yapımı ve hava basıncı ile çalışan FN 303 model “plastik mermi atar” silahlar şimdilerde 30 civarında ilimizde Çevik Kuvvet Personelince kullanılmaktadır. 100 metre menzile sahip ve 50 metre tesirli mesafesi olan silahın mermisi aynı zamanda boya maddesi de ihtiva ettiğinden gözaltı konusunda da Polisin elini güçlendirmektedir. Gerek iç hukuk gerekse Ülkemizin de taraf olduğu uluslar arası anlaşmaların içtihatlarından dolayı kendisine yasal zemin bulan bu silahın tek olumsuz yönü fiyatının biraz pahalı olması.
Kullanım esnasında yüz özellikle de göz çevresine dikkat edilmesi gereken silahın öldürücü etkisi olmadığından ve isabet mesafesine göre vücutta geçici morluk ve yaralanma meydana getirdiğinden maruz kalan kimselerin müteakip toplumsal olaylara iştirakini engelleyen caydırıcı bir etkisinden de söz etmek mümkündür.
Dünyada bu veya benzerlerinin 150 kadar ülkede kullanıldığı bahse konu silahın yaygınlaşması ile birlikte yüzlerce Polisin yerine göre de panzerin yapamadığını bu silaha sahip bir tim robokop polisinin yapabileceğinden dolayı hem illegal toplumsal olaylara karşı etkin müdahale edilebilecek, hem de Polis, göstericilerden gelen taşı tekrar göstericilere atma basitliğine ve çaresizliğine düşmemiş olacaktır.
Silahın yaygınlaşmasında da nihai hedef her motorize ekibe bir silah düşmesi şeklinde olmalıdır. Zira silahın, yalnızca toplumsal olay değil asayişe müessir pek çok olayda da kullanılabilme özelliğine paralel olarak, Polis ateşli silahını sadece ve sadece gerektiği yerde kullanacağından dolayı ateşli silah kullanımının yerindeliği konusundaki soruşturmalarla daha az karşılaşacaktır.
Takip edebildiğim kadarıyla bahse konu silahların kullanımı ile ilgili eğitimini de tüm Teşkilata Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Çevik Kuvvet Şube Müdür Yardımcısı olan ve adeta kendisini Çevik Kuvvete adayan ve bu birimi aşk derecesinde seven Kahraman Sezer kardeşim yapmaktadır. Aslında bahse konu silah polisiye olayların haricinde İnfaz Koruma memurlarının da cezaevlerinde “hücre kontrolü” konusunda ellerinde bulunması gereken bir envanter olarak halen A.B.D. ve Avrupa’nın pek çok ülkesinde talimatlara direnen mahkumun itaat aracı olarak kullanılmaktadır.
Son tahlilde, gerek bireysel bazda iç hukuk ve gerekse ülke bazında uluslar arası arena ve bunun paralelinde ve özelinde de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde, Polisimizin elini ciddi anlamda kuvvetlendirecek bu çok fonksiyonlu silahın kullanımının yaygınlaştırılmasının elzem olduğu görülmektedir.
Emniyet Teşkilatı’ mızın şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da teknolojik gelişmeleri yakından takip eden örnek tutum ve davranışlarının davam etmesi ümidiyle…
Cengiz ÇAKILTEPE
kaynak : Çağın Polisi Dergisi
Bağlantı: | |
BBcode: | |
HTML: | |
Mesaj bağlantılarını gizle |
Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın
Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir
Bir hesap oluştur
Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer
Oturum aç
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj