Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ve Memur Alımları. >>> TIKLAYINIZ <<<<
Jandarma Forum sayfasına hoşgeldiniz, sitemiz günden güne gelişmektedir. Amacımız doğru ve güncel bilgiyi paylaşmaktır. Sizlerde tecrübeli olduğunuz ve uzmanlaştığınız konularda paylaşım yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Sitemiz nezdinde kurumları yada kişileri hedef alacak söylemler ile kurumlara ait Hizmete Özel, Gizli vb. dereceli evrakların paylaşımı yasaktır. Ayrıca kişi ve kurum ile ilgili forumda açık bilgiler paylaşılması yasaktır. Sitemizde paylaştığımız konularda alıntıladığımız bazı kanun maddelerinde konuyu incelediğiniz gün itibariyle ilgili kanun maddesinde tümüyle veya kısmi değişiklik yada tamamen hükmünü yitirmiş olabileceğini, dolayısı ile bu konulara göre hareket edilmemesi gerektiğini, paylaşılan bu konuların fikir edinilmesi amacıyla paylaşıldığını unutmayınız. jandarmaforum.com bu anlamda her hangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. İyi Forumlar, Dileriz. Jandarma Forum Yönetimi.

Tarihte, Asayiş ve İdare Şekillerine Göre Zabıta

Kolluk personeli açısından önem arz eden makale ve dergi yazıları
Forum kuralları
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Erbaş Alımları 2023 yılı idari para cezaları Acil Yardım/İhbar/Danışma Hatları - Önemli Telefon Numaraları Mutluluğa Kurşun Sıkma SGRadyo Polis Radyosu Askeri ve Mesleki Tanımlar Askeri / Mesleki Nezaket ve Görgü Kuralları Trafik Cezaları Jandarma Telefon Rehberi GGM Adres ve Telefon Numaraları AMATEM Adres ve Telefon Numaraları
Kullanıcı avatarı
admin
Doğrulandı
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 1784
Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
Konum: https://jandarmaforum.com
İletişim:
Durum: Çevrimdışı

Tarihte, Asayiş ve İdare Şekillerine Göre Zabıta

#1

Mesaj gönderen admin »

Meşrutiyet : Hükümdarın yetkilerinin parlamentonun; hak ve yetkileri ile tahdit olunan bir idare şekli olup ,bu tahdit anayasa ile tayin olunur.Meşrutiyet Mutlakiyetin zıddı bir idare sistemidir.(monarşinin de ) ve Meşrutiyetin de ( polis teşkilatı gibi ) bir kuvveti hazır bulundurduğu görülmüştür.

Monarşi, (Krallık) bütün iktidarın, siyasi nüfusun, kuvvet ve kudretin tek kişide sonsuz selahiyetle sorumsuzca toplanmasıdır.Hiç kimseye hiç bir makama karşı sorumluluğu olmayan bir rejim idare biçiminde bile, Kralın tedip hakkını kullanmasında (asayiş için zaptiye,polis gibi ) bir teşkilata en çok ihtiyaç duymuştur.

Krallık, Monarşi, Şeriat, Mutlakıyet, Meşrûti, Meşrutiyet, Cumhuriyet, Demokrasi tarih boyunca kurulan her devletin idari şeklinde, asayiş ve zaptiye önde gelen teşkilattır.Yani (Anayasalı ve anayasasız) idarenin getirdiği geniş bir hürriyet ortamı içinde olsun otoriter bir idare şeklinde olsun, idaresi ne olursa olsun, ahalinin huzur ve güven hakkını Zabıta ile korur.

Her devirde yetkisini kanunlardan alan polis, yerinde kullandığı takdirde; Vatandaşın ( ahalinin ırz,can, ve malın muhafazası ile) hak ve hukuku ile bir­likte temsil ettiği Devlet Otoritesini de korumuş olur.

İnsanların yaşamında, gerek hürriyetlerin korunmasında , gerek hürriyet kullanılmasında doğacak mahzurların ön­lenmesi bakımından Polisin, kendisine mevzuat ile verilmiş olan görev ve yetkilerini, ( Kral emri olsun, kanun olsun) huzuru korumak için tarih boyunca başarıyla korumakta olduğunu görmekteyiz.

Tarih boyunca her devletin sağ kolu olan polis, vatandaş ile devlet arasında ki sevgi ve güven köprüsünü sağlamlaştırmıştır. Her idare şeklinin, her devletin yüzünün akı ve sağ kulu olan Huzur Görevlisinin, ahalinin ırz, can ve mal korumak için güvenlik teşkilatını hazır bir halde bulundurmak devletlerin en mühim görevlerinden olmuştur.

POLİS DEYİMİ.

Polis deyimi çeşitli evrelerden geçmiş, kökeni Yunanca ve Latince'den gelen bir kelimedir.

Polis deyimi, sitenin tüm kamu hizmetlerinin; karşılığı olarak kullanılmıştır.

TARIHÇESI: Ahalinin Mal’ının, Can’ının, Irz’ının Muhafazası her idare eden Hükümdara aittir.

TÜRKLERDE

Dünya kavimleri içerisinde Oğuz (Türk) milleti tarih boyunca daima devlet kurucu bir ırk olarak tarih boyunca bilinmektedir. Tarihte (M.S. 705 den.750 arası) Arap Emevi devletinin işgal ve sömürgesi hariç, hiç bir devletin esareti altında yaşamamıştır.Fakat 1515 yılından 1915 yılına kadar 400 yıl Arapları işgal ve sömürgeleri altında tutmuşlardır.

Osmanlı devletinin geniş olan İmparatorluğunun her yerinde, ahalinin mal, can, ırz,güvenliği görevini Yeniçeri ağaları (polisiye asayiş) üslenerek huzur içinde yürütmüştür.

Tarih sahnesi şan ve şereflerle dolu olan Türkler, her kurduğu devlet idaresinde,ahalinin huzur ve sükunetini, (Kral, Hakan, Padişah) hükümdar üslenmiştir.

Subaşı:Anadolu Selçuklularında barış zamanlarında bölgelerin güvenliğinden sorumlu olan subaşılar seferde ordunun yığınak yerinde; beyler beyinin (başkomutanın) buyruğuna girerdi.Büyük Selçuk İmparatorluğunun kurucusu Selçuk bey de ahalinin huzur ve sükunetinin sağlanmasında sorumlu bulunuyordu.Anadolu Selçuklu Devletinin İl merkezlerinde askeri ve mülki işlere bakan komutanlara subaşı denilmektedir.Ayrıca mülki taksimatlarda Subaşılık denilen idare merkezleri de bulunuyordu.

. Osmanlı’da ilk kurulan görev bölümlerinden biri oldu.Subaşılık kurum örgütlenmesin de Kadılıktan sonra gelen saygın bir makam olmuştur. 1288 de Karacahisarı alan l. Osman Bey oğlu Orhan Gazi’yi ordunun başına,yeğeni Gündüz Beyi de subaşılığa getirdi.O tarihten sonra, askeri teşkilatlarda, Binbaşı rütbesi seviyesinde, sancaklarda Mutasarrıflıklarda ve Kazalarda bu rütbeye denk ve subaşılar emrinde, Vilayet ve Sancaklarda, Alay, Mutasarrıf’lık ve Kazalarda bölük seviyesinde, İdare Amirinin ve Garnizon komutanının,emrinde ki, Subaşılar , Kadı’lıklarda Adli görevi. Suçları önleme ve suçluları Kadılığa teslim etme görevlerine,devam etmişlerdir.1362 yılına kadar Beylikte kamunun düzen ve güvenliği subaşılar tarafından sağlanmıştır.

Yeniçeri ocağı kurulduktan sonrada, yıllarca, bu sorumluluklarını deruhte etmişlerdir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, "Bir yerde kan dökülse, yada bir ev basılsa Subaşı olanlardan sorumludur" denmektedir.

Kadı'yı asayiş hizmetlerinde görmekteyiz. Kadılar aynı zamanda zabıta amirliği görevlerini de yapmaktaydılar. Kadı’nın bu görevine yardım eden subaşı askerler bulunmaktadır.

YENİÇERİLİĞİN KURULMASI

Yeniçeri, Osmanlı imparatorlunda. 500 yıl ön planda gelen bir asker sını­fıdır. İlk defa 1.Murat tarafından 1362'de kuruldu. Gelibolu'daki ilk acemi ocağı­na savaşlardaki esirler alınacak, bir süre yetiştirilip, Yeniçeri yapılacaklardı. Önceleri yaşa dikkat edilmezken, sonradan yalnız, yenilen tarafın yetim kalan 6 yaş ile 10 ve - 20 yaşları arasındaki erkek çocuklardan defşirilmesiyle ocağa kabulü kararlaştırıldı. İmparatorluğun da­ha da genişlemesi üzerine ,esirlerin önce Anadolu'daki, Türk çiftçileri yanında az bir bedel karşılığı, Türkleştirilip İslam di­nine göre yetiştirilmeleri, ondan sonra , Acemi Ocağı'na alınması kararlaştırıldı.

Rum diyarı ve Balkanlarda fetihlerden sonra Hıristi­yanların birden fazla çocuklarının Acemi ocağına alınması için Devşirme Kanunu çıkarıldı. Önceleri titizlikle uygulanan bu usulü, çok başarılı gözü pek askeri kuvvete sahip olan İmparatorluk disiplinini padişahlar kendileri bozdu. İlk alınan sert kararlar sonraki yüzyıllarda aynı şekilde uygulanmadı.Yeni­çer’liğin değerini düşürüldü.

.Ocağın kurulması 1362 tarihinde 1. Murat Han Hacı Bektaş Veli’nin dua etmesi için, Mabeyin Emir’lerinden Koca Bektaş Paşa’yı dergahına davet etmek üzere göndermiştir. Hacı Bektaş Veli ise, 1337 tarihinde Allah’ın rahmetine kavuşmuştur.Daha evvel Orhan Bey’le ocağın kurulmasını görüşmüş ve Kutsal KARAKAZANI Ocağa hediye edeceğini söylemiştir.O’nun yerine Postnişin olan, bazılarına göre, Bel evladı, bazılarına göre yol evladı, olan Seyyid Ali Sultan (Kızıl Deli) namı diğeri Timurtaş Dede bu daveti kabul etmiş ve Bektaş Paşa ile gelirken Karakazanı da getirmiştir.

Bazı tarihçilere göre karakazanı, Moğol Hükümdarı Gavus Han, Hacı Baktaş Veli Dergahına hediye etmiştir. Bazı tarihçilere göre ise Türkistan piri Hoca Ahmet Yes’evi Hacı Bektaş’a , Kudsal Emanetlerle beraber hediye etmiştir.

Bektaş Paşa ile Timurtaş Dede’nin Dergahtan getirerek Yeniçeri ocağına bağış ettiği Karakazan budur.Karakazan.1826 yılına kadar yeniçeriliğin ocağında kaynamıştır.1826 yılında Yeniçeriliğin kaldırılması ile O tarihte dergaha geri gitmiştir.1926 yılında Dergahların kanunen kapatılmasıyla Ankara Etnografya müzesine alınmıştır. 1964 yılında tekrar Hacı Bektaş Veli dergahına konmuştur.

Bektaş Paşa ile Post nişin Timurtaş Dede tören yerine gelerek Sultan Orhan Bey’e mülâki olmuşlardır.Hünkar Hacı Bektaş Veli namı hesabına (onun adına) Ocağın kurulmasında (1362 tarihinde) duasını yapmıştır. Kurulan Ordunun adını da yeni Asker anlamına gelen yeniçeri ( Yeni çari)koymuştur. 1362 yılında Acemi Ocağı' nın başlangıçta 3.000 olan mevcudu, 1440 yıllarında, sadece acemi ocağında.12.000' ni geçmiştir.

Post nişin Timurtaş’ın konuşması.

Yeni Çerimiz (Yeni Doğan Oğuz Askerlerimiz.)

Siz Baş (emirimiz ) beyimiz Orhan Hanın kulluğundan usanmayınız..Yolunda izinde,olun ki, sonunuz önünüzden hayırlı gele.

Çalap TANRI Oğuz milletini özel niteliklerle bezeyerek yer yüzüne

gönderdi.

Kendini yetiştirmek, Tüm Oğuzların güneşi olmak senin görevin oldu.

Dürüst, güçlü bir yeni çeri oldun, Çalap Tanrı Oğuzlara böyle yardım etti.

Kalbin, Oğuz ve ülkesi için sevgiyle dolu . Oğuz Atalarına derûndan bağlı oldun. Hünkarımız Hacı Bektaş Veli Osman Bey’den istedi. Şimdiki hanımız Orhan Beyden de istedi. Onlar kabul etti.Lisanı Oğuz’ca(Türkçe) olacak didi, ibadetini Türk dilinde Tanrı Çalab sevecek didi, gücünüz kuvvetiniz dünyaya sahip olacak,bozulan dünya nizamın Çalab tanrı Oğuz lar eliyle düzene koyar ola. Ahenk içinde Gülbanki Muhammed’i-yi Akşam sabah yadedeceksin.Ücretlerinizi aldığınızda, Çalap Tanrıya Şükran ola. Hacı Bektaş Veli Tarafıyan,Umutgahın Bektaşiyan ola.

Duası

Pirimiz Ustadımız, Hünkarımız Hacı Bektaş Veli, Ali Himmeti üstümüzde şayeste-i beyan ola.

Yeni Çarimize (yeniçeri) Hacı Bektaş Veli pirimiz buyurmuş.Unudulmaya.

Hanın(Orhan Bey’in) kulluğuna daim kayum oluna, ki, kılıcımız keskin ola.Bayrağımız en yüksekte ola.

Elinize(İl’inize) sahip oluna.Şehirlerimize küffar giremeye.Belinize sahip oluna Oğuz’umuz sağlam ola.Dilinize sahip oluna Lisanı Oğuzça’dan başka dilinize girmeye Çalap TANRI'yı hoşnut kıla.

Nuri Nebi, keremi Ali ,pirimiz hünkar Hacı Bektaş Veli demine devranını huuu diyelim huuu…

Dua ederken Timurtaş elini bir Askerin başına koymuştu. Kolunun yeni çok geniş olduğu için askerin ensesine gelmişti. Sultan Orhan han emir virdi.Şu manzarayı devam ettirecek başta akkülah olacak, külahın üst ucu geriye devrik her askerin ensesine yığılmış olacak emrini virdi. Tarih boyunca da öyle oldu.(Kaynak:Seyit Gazi İlçesinde. Sultan suca Dergahında bir Çönkden alınmıştır).

ASAYİŞ GÖREVLİSİ PADİŞAH HASSA’INDAN SEÇİLDİ.

(polis görevi.) İlkin tüm askerlerinin içinden seçilen Padişah Hassalarından tefrik edilerek Yeniçeri Ağasının emrine verilir.94 ota(bölük ) Ahalinin huzur ve sükunu için görevlendirilmiştir.Yeniçeri Ağası düşman üzerine üzerine sefere giderse, Sekbancıbaşı’da bu ağaya bağlı idi.Sekbancı başı veya Subaşı ahalinin Huzur ve sükunundan sorumlu olurdu.

Yeniçeri Ocağını meydana getiren sı­nıfların tümüne «Kapıkulu» denirdi. Kapıkulu Ocaklarının yaya kısmı şu bölüm­lere ayrılırdı: 1) Acemi Ocağı, 2) Yeni­çeri Ocağı, 3) Cebeci Ocağı, 4) Topçu Ocağı, 5) Top arabacıları, 6) Kumbaracı bölükleri, 7) Lağımcı bölükleri.

Ocak subayları, ocak ve orta subayları olmak üzere iki kısımdı. Büyük rütbeli su­baylar da şunlardı: Yeniçeri Ağası, Sekbanbaşı, Kul Kethüdası, Zağarcıbaşı, Sam­soncubaşı, Turnacıbaşı, Hasekiler, Başça­vuş, Başdeveci, Deveciler, Baş Yayabaşı, Mühzür Ağası, Kethüdasıyeri, Başı, Bölükbaşı. Yeniçeri Ağası, Sancak beyi ayarında sa­yılırdı. Beylerbeyliğine ve Kaptan-ı Der­ya'lığa terfi edebilirdi ki,yani Yeniçeri Ağası.(şimdiki Genelkurmay başkanı mesabesinde bulunuyordu.)

Yeniçerilerde gece zabıtasını, idare etmekle görevli, olanlara da Asesbaşı adı verilmiştir. Yeniçeri'ler içerisinden ayrılan ve bir Başkarakullukçu emrinde, gece ve gündüz devriye çıkarak şehir içerisinde, emniyet ve asayişi temin eden askerlere. "Kullukçu ve Karakullukçu" denilirdi. Bunların toplu bulundukları yerler "Karakullukhane" olarak adlandırılmıştır.

Yeniçeri ocağından seçilen "Yasakçılar" vasıtasıyla İstanbul'da bulunan yabancı misyonların koruması sağlanmıştır.

Bu dönemdeki kolluk hizmetlerinin de genel olarak askeri teşkilatlar içerisinde yürütüldüğü görülmektedir.

Bu dönemde dikkati çeken nokta, bugün ki karakol teşkilatına benzer kuruluşların meydana getirilerek, önleyici zabıta hizmetlerinin yürütülmesine çalışıldığıdır.

Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra. Yerine İstanbul'da zabıta hizmetlerini yürütmek üzere "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" . Adlı askeri bir teşkilat kurulmuştur. Bu teşkilatın başına yeniçeri ağasının yetki ve selahiyetlerine sahip olan "Serasker" getirilmiştir.

1834 yılında, Anadolu ve Rumeli'nin bazı eyaletlerinde. "Asakir-i Redife" adıyla kurulan askeri teşkilatın idaresi. Yeniçeri Ağasının iç güvenlik konusundaki .Yetkilerine sahip Serasker denilen komutana verilmiştir.

1845 yılında Polis Teşkilatı'nın kurulmasıyla İhtisap Nezareti 1846 yılından itibaren zabıta hizmetlerine ilaveten belediye hizmetlerini yürütmekle de görevlendirilmiştir.

Tanzimat döneminde asayiş hizmetleri de ıslah edilmek istenmiştir. 10 Nisan 1845 tarihinde İstanbul'da halkın emniyetini sağlamak üzere ."Polis" adıyla bir zabıta teşkilatı kurulmuş ve başına da Tophane Müşiri Mehmet Ali Paşa getirilmiştir. 10 Nisan 1845 tarihini taşıyan ve yabancı misyonlara da, Teskereyi Umumiye tarzında gönderilen 17 Maddelik ."Polis Nizamnamesi"nde polis adıyla kurulan zaptiye teşkilatının görevleri belirtilmiştir.

Bu dönemde, 1846 yılında yayınlanan bir genelge ile, zabıta hizmetlerinin tek elde toplanmasını ve askeri görevlerden ayrılmasını sağlamak amacıyla, Seraskerlikten bağımsız Zaptiye Müşiriyeti kurulmuştur.

1826 tarihinde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra,1846 yılına kadar Zaptiye Devri Başlamıştır.1846 yılında Polis teşkilatı kurulmuştur.

1879 tarihinden 1909 tarihine kadar. Bazı islah edici (iyileştirici ) kararlarda alınarak, Zaptiye Nezareti Nazırlığı ile yürütülmüştür

1909- ve 1923 tarihleri arasında II. Meşrutiyet dönemi kuralları uygulanmıştır.

1909 tarihinden önce kapatılan Selanik’teki Polis Okulu yerine İstanbul’da Yıldız Polis Okulu açılmıştır.Bu okul yeterli olmayınca, Hükümet, Beyrut, Erzurum, Bağdat, Adana ve Trabzon'da polis okulları açmış ise de, bunlar birinci dünya harbinin çıkmasıyla kapatılmıştır. Sadece İstanbul’daki okul faaliyetini sürdürmüştür.

Her sancağın birer tabur zaptiye askeri mevcut olup, bunlar kazalara bölük düzeninde dağıtılmışlardır. Taburun komutanı Tabur Ağası, Bölüğün komutanı da Bölük Ağasıdır. Vilayetteki taburların yöneticisi Alay Ağasıdır.

1881 yılında İl’lerde asayişinden sorumlu olan Asakiri Zaptiye Teşkilatı lâv edilerek yerine Polis Teşkilatı kurulmuş ve aynı uygulamaya 1885 yılından itibaren taşrada kurulmayan İllerde de başlanılmıştır.

1894 yılında 15 vilayette polis teşkilatı kurulmuş ve her vilayet dairesinin başına bir Serkomiser getirilmiştir. Bu dönemin sonlarına doğru vilayetlerin çoğuna polis müdürleri verilmiştir.

1898 yılında İstanbul'da Sivil Polis, Polis Müfettişliği, Süvari Polisi, 1899 yılında da Deniz Polisi hizmetleri başlatılmıştır.

1845 yılında ilk polis teşkilatı kurulurken hazırlanmış olan kuruluş, yetki ve görevleri belirleyen, Polis Nizamnamesi'nin uygulanmasına devam olunmuştur.

1845 de fiilen kurulmuş olan Polis Teşkilatı'nın görev ve yetkilerini düzenleyen ilk hukuki metin 6 Aralık 1896 tarihinde yayınlanmıştır. "Asayiş vazifesiyle mükellef olanların Nizamiye ve Jandarma, Asakiri Şahanesiyle Polis Memurlarının, Sureti Hareketini Dair Talimat.” adlı 16 maddelik (talimat) yönergede, polisin görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Bu yönergenin bazı maddeleri polisin jandarma ile arasındaki ilişkileri düzenlemektedir.

19 Nisan 1907 tarihinde, 167 maddeden oluşan, polisin teşkilatını, merkez ve taşra kuruluşlarını, görev ve yetkilerini, jandarmayla ilişkilerini, izinde bulunan polislerin görev ve yetkilerini, polisin cezalandırılmasını, levazım ve ödenekler gibi konuları içeren ilk Polis Nizamnamesi çıkarılmıştır.

Bahse konu nizamnameye göre, polisin görevleri; adli, idari ve siyasi olmak üzere üç bölümde mütalaa edilmektedir. Polisler ise Serkomiser, İkinci Komiser, Üçüncü Komiser, Komiser Muavini ve Polis Memuru olarak beş sınıfa ayrılmıştır.

1913 tarihli Polis Nizamnamesi ile, 2049 sayılı Polis Teşkilatı Kanunu, 30 Haziran 1932 tarihli 2050 ve 23 Haziran 1934 tarihli 2531 sayılı kanunların tümünü yürürlükten kaldırılarak. merkez ve taşra kuruluşlarını günün şartlarına göre, yeniden düzenleyen 3201 sayılı kanunla polis meslek personelinin nitelik yönünden geliştirilmesi amacıyla, 1937 yılına kadar sadece polis memuru yetiştiren okulların yanında orta ve yüksek kademe amiri yetiştirmek amacıyla, Ankara'da 6 Kasım 1937 tarihinde Polis Enstitüsü kurulmuştur. Aynı kanunun bazı maddelerini değiştiren 3452 sayılı kanunla da Ankara'da 1938-1939 ders yılında Polis Koleji açılmıştır.

CUMHURİYET KURULMUŞTUR.

1922 tarihinde İstanbul'daki .Emniyeti Umumiye Müdürlüğünün görevine son verilmiştir. Cumhuriyetin ilanını müteakip. 1923 tarihinde Ankara'daki Emniyet-i Umumiye Müdürlüğüne bağlı olarak İl teşkilatları ile polis müdürlükleri kurulmuştur.

Cumhuriyetin ilk yılında .1924 de Emniyet-i Umumiye Müdürlüğünün Merkez Teşkilatı. Emniyet Umumiye Müdürü ve onun muavini. Birinci Şube Müdürü,-İkinci Şube Müdürü,-Üçüncü Şube Müdürü ve Evrak Memurluğundan oluşmaktadır.

Cumhuriyet Hükümeti. Mali yönden güçlendikçe, Polis teşkilatında da, Bakanlıkların her alanında olduğu gibi Emniyet Teşkilatı'nda da geliştirme ve modernleşme çalışmaları yapılmıştır.

1934 tarihinde 2559 sayılı Polis Vazife Ve Selahiyet Kanunu çıkarılarak yürürlüğe konmuştur. 2559 sayılı kanunun uygulanması için Polis Vazife Selahiyet Nizamnamesi 1938 yılında yürürlüğe konmuştur.

Bu kanun ve nizamname dışında, günün şartlarına göre, trafik düzeni için 13 Ekim 1983 tarihli 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu yürürlüğe girmiştir.

15.07.1965 tarih ve 654 sayılı ."Toplum Zabıtası Kurulması Hakkındaki Kanun" la Toplum Zabıtası kurulmuştur. Sonunda Toplum Zabıtasının görev ve yetkisinin

11.08.1982 tarih ve 2696 sayılı ve 3201 Sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununa 7 ek Madde Eklenmesine Dair Kanun" la Toplum Zabıtası Kurulması Hakkındaki Kanun’un ek maddeleri. değiştirilerek Toplum Zabıtası'nın yerine Çevik Kuvvet birimi kurulmuştur.Toplum Zabıtası'nda görevli olan personel Emniyet Örgütü içerisinde ki muhtelif birimlere atanmıştır.

2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununda, 16.06.1985 tarih ve 3233 Sayılı Kanunla, yapılan değişiklikle de Özel Harekat Birimleri Kurulmuştur.

12.4.1991 tarihinde 3713 sayılı kanunla.Terörle Mücadele Kanunu kabul edilmiştir. 8.9.1971 tarihinde 1481 sayılı kanunla Asayişe Müessir Fiillerin Önlenmesi Hakkında Kanun çıkarılmıştır.

2559 sayılı Polis Vazife Selahiyet Kanunun 16.7.1985 tarihinde ve 26.11.1986. tarihinde ve 24.11.2004 tarihinde ayrıca 3.8.2002 tarihlerinde olmak üzere Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun bir çok maddeleri siyasi iktidarın deyimi ile lehte, teşkilat mensuplarının deyimiyle de aleyhde değişiklikler yapılmıştır.

1.6.2005 tarih ve 25832 sayılı Resmi Gazetede de, Yakalama, Göz Altına Alma, ve İfade Alma, Yönetmeliği ile Suç Eşyası Yönetmeliği, aynı kanunla Adli Kolluk Yönetmeliği olmak üzere yani üç yönetmelik birden çıkarılmıştır.

Yunus KOÇAK - Emekli Emniyet Müdürü
kaynak : Çağın Polisi Dergisi

Bağlantı:
BBcode:
HTML:
Mesaj bağlantılarını gizle
Mesaj bağlantılarını göster

Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın

Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir

Bir hesap oluştur

Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer

Kayıt

Oturum aç

  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Makaleler / Dergi Yazıları” sayfasına dön