Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ve Memur Alımları. >>> TIKLAYINIZ <<<<
Jandarma Forum sayfasına hoşgeldiniz, sitemiz günden güne gelişmektedir. Amacımız doğru ve güncel bilgiyi paylaşmaktır. Sizlerde tecrübeli olduğunuz ve uzmanlaştığınız konularda paylaşım yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Sitemiz nezdinde kurumları yada kişileri hedef alacak söylemler ile kurumlara ait Hizmete Özel, Gizli vb. dereceli evrakların paylaşımı yasaktır. Ayrıca kişi ve kurum ile ilgili forumda açık bilgiler paylaşılması yasaktır. Sitemizde paylaştığımız konularda alıntıladığımız bazı kanun maddelerinde konuyu incelediğiniz gün itibariyle ilgili kanun maddesinde tümüyle veya kısmi değişiklik yada tamamen hükmünü yitirmiş olabileceğini, dolayısı ile bu konulara göre hareket edilmemesi gerektiğini, paylaşılan bu konuların fikir edinilmesi amacıyla paylaşıldığını unutmayınız. jandarmaforum.com bu anlamda her hangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. İyi Forumlar, Dileriz. Jandarma Forum Yönetimi.

İyiliğin Semeresi

Kolluk personeli açısından önem arz eden makale ve dergi yazıları
Forum kuralları
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Erbaş Alımları 2023 yılı idari para cezaları Acil Yardım/İhbar/Danışma Hatları - Önemli Telefon Numaraları Mutluluğa Kurşun Sıkma SGRadyo Polis Radyosu Askeri ve Mesleki Tanımlar Askeri / Mesleki Nezaket ve Görgü Kuralları Trafik Cezaları Jandarma Telefon Rehberi GGM Adres ve Telefon Numaraları AMATEM Adres ve Telefon Numaraları
Kullanıcı avatarı
admin
Doğrulandı
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 1784
Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
Konum: https://jandarmaforum.com
İletişim:
Durum: Çevrimdışı

İyiliğin Semeresi

#1

Mesaj gönderen admin »

Devir 1970’li yıllar, rütbem Emniyet Amiri ve Devlet Lisan Okulu öğrencisiyim. Polis Enstitüsünden 1966 döneminde mezun olup, Ankara Toplum Zabıtasında göreve başladım. Askere gittim, dönüşümde de aynı yerde görev yaptım, ta ki 1972 yılında Polis Eğitim Merkezine atanana kadar.

Toplum polisi olmak çok zordu. Bırakın efkarı umumiyeyi , teşkilat içinde de dışlanır ve hor görülürdü. Çalışma koşulları çok ağır ve yorucuydu. Üstüne üstlük Toplum Polisi bünyesindeki Süvari Birliğinde görev yaptım. Yani 20. asırda Kızılay’da başta miğfer, elde telsiz at sırtında dolaşmak hepten kepazelikti benim için. Kamyondan bozma yada yapma, eksoz borusuyla ısınan otobüsle Kızılay, Ulus, Sıhhıye yada Bakanlıkta, okullar ve hastaneler önünde 6 saat beklemek çok zor gelirdi. Gelen geçen istihza ile bakar, alay eder, sataşırlar, sen ses çıkaramaz susarsın, talebeler “fruko” yakıştırması yapar yinede susarsın.

25-30 kişinin başında amir olarak kapalı spor salonlarında, dış futbol sahalarında sabah 08.00’den akşam 20.00’ye kadar yine başta acayip miğferlerle çile doldurmakta cabası. Kısacası şu ki okullar önündeki bekleyişte yada motorlu devriye esnasında talebelerin nahoş bakışları, tahkir edici sözleri çileden çıkarırdı insanı, yani 1970’li yıllarda aynı idi durum. Ben o kuruluştan ayrılmıştım ama, şimdiki Gazi Üniversitesi, o dönemin Gazi Eğitim Enstitüsü mıntıkasında da öyle algılanırdı toplum polisi. Lisan Okulu da o müştemilatta idi. Sivil olarak okula gidiş ve dönüşte talebelerin civarında görevli toplum polislerine karşı tutumlarından, hala aynı kadroda çalışıyormuşum gibi etkilenir, eskiyi adeta yaşar ve acırdım o meslektaşlarıma. Mevcut koşullar içinde personel sefilleri oynardı, 12 saatlik nokta nöbetlerinde uyuyamazsın, tuvalet ve yemek ihtiyacı içinde olsa noktayı terk edemezsin motorlu devriye asla ve asla, zaruret de olsa mıntıkayı terk edemez, akla ne gelirse tüm olumsuz şartlar orada mevcuttu. Zamanın yetkilerinin kulakları çınlasın.

İşte böyle koşullarda ve böyle bir zamanda Lisan Okulundan çıkmış, birkaç kişi arkadaşımla yaya olarak Beşevler’e yürüyorduk. Samsun yolu köprüsünün altından geçiyorduk. Köprü üstünden alt yola, sırtından yaşlı kadını sırtlamış başında kasketi, kadının kolunda bir bohça ile bir adam indi. Dikkatimizi çekti, yanaştık ve sorduk nereden gelip nereye gittiğini, tipik bir Anadolu köylüsü görünümünde idiler. Osmaniye’den geldiklerini, Numune Hastanesine gittiklerini, otobüsle geldiklerini, burada indiklerini ve bu yolun tarif edildiğini söyledi adamcağız. Aslında yanlış yerde indirilmişlerdi ama elden ne gelir, olan olmuş. Hastanenin çok uzak olduğunu, yaşlı kadını bu şekliyle oraya kadar götürmesinin çok zor olduğunu, bir taksiye binmesinin uygun olacağını söyledik. Şahıs 40 yaşlarında sıska ve çelimsiz biri idi. Çok az parasının olduğunu, taksiye para verir ise zor durumda kalacağını söyledi. O esnada 70-80 kişi meraklı birikmişti, çoğunluğu öğrenciydi. Çoğu para toplayıp taksiye bindirmeyi önerdi, adamcağız reddetti, derken kalabalığı gören bir Toplum Polisi minibüs ekibi gelerek durdu, çok iyi tanıdığım ekip amiri Komiser Yardımcısı inerek durumu öğrenmek üzere yanımıza geldi.

Ben kısaca olanı biteni anlattım. Çok iyi bir kişiliğe sahip, insani duygularla dolu biri olduğunu biliyordum onun. Ne yapsak ki, yazık adamcağıza, hele yaşlı anne nasıl gider böyle diye hayıflanınca ben, polis minibüsüyle iki dakikada atıverin Numune Hastanesine diye öneride bulundum. Zevkle ve memnuniyetle götürebileceğini ancak mıntıka dışına çıkmaktan çekindiğini, duyulur yad görülürse hakkında yapılacak işlemden korktuğunu üzülerek beyan etti, yanımdaki arkadaşlar hep bürokrat idiler, mıntıka dışına çıkmak, soruşturma yapılmak mefhumlarını yadırgar laflar ettiler. Birikmiş öğrencilerse merakla işin sonunu bekliyor, aralarında fısıldaşıp konuşuyorlardı.

Ben Komiser Yardımcısına bu işi yapmakla her ne kadar bir emri ihlal edecekse de, yasanın emrini uygulamış olacağına, yasa gereği hareket etmenin suç değil, görev olduğunu, 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun 1. Maddesinin 2. Fırkasında ön görülen “Yardım isteyenlerle, Yardıma muhtaç alil ve acizlere yardım, yaşlı ve çocuklara muavenet eder” hükme göre suç değil bilakis polislik görevini yapmış olacağını söyledim. Sağolsun ikna oldu ve “gel amca, gel anne” diye şahısları minibüse bindirdi, ayrılırken “Amirim bir olumsuz durum vuku bulursa, sizi tanık göstereceğim” dedi. Ve araç uzaklaştı.

O anda öğrenci topluluğundan bir alkış tufanıdır koptu, daima yargıladıkları, antipati duydukları toplum polisine karşı takdir ve sempatilerini büyük bir coşkuyla dile getirdiler. Bir anda kaka polis cici polis oluverdi onların nezdinde. Ben çok mutlu oldum bu değişimden.

Polisin olumlu bir hareketinin toplumu nedenli etkilediğini sempati yarattığını bu olayda yaşadım. Ve şunu düşündüm. Genelge ve emir yayınlarken yasaların amir hükümlerini dikkate alarak, uygulayıcılara esneklik ve inisiyatif tanınmalıdır. Görevlilerinde zaruret hallerinde bu inisiyatif ve esnekliği kullanmaları gerekir.

Emre göre suç olan, fakat yasa ve vicdana göre meşru gördüğüm bu hadisedeki görevliye yaptığım telkinden hep gurur ve kıvanç duydum.

İşte iyi bir hareket ve sonucundaki meyvesi.

Görevlilerin, yetkililerin ve uygulayıcıların takdirlerine arz olunur.

Kemal ÇELEBİ - Emekli Emniyet Müdürü
kaynak: Çağın Polisi Dergisi

Bağlantı:
BBcode:
HTML:
Mesaj bağlantılarını gizle
Mesaj bağlantılarını göster

Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın

Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir

Bir hesap oluştur

Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer

Kayıt

Oturum aç

“Makaleler / Dergi Yazıları” sayfasına dön