YAPILMASI GEREKENLER5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
Çocukların cinsel istismarı
Madde 103-(Değişik: 18/6/2014-6545/59 md.)
(1) (Yeniden düzenlenen birinci ve ikinci cümle: 24/11/2016-6763/13 md.)
Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.
Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama
yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak
gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) (Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/13 md.) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki
çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde,
ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
1) Çocukların cinsel istismarı suçu da cinsel saldırı suçu gibi çok önemli ve genel itibariyle ağır cezalık bir suçtur. Bu nedenle çok dikkat edilmelidir. Olayın bütün bulguları Cumhuriyet savcısının somut olarak vereceği talimatlarla desteklenerek elde edilmelidir. Şüpheli derhal yakalanmalıdır.
2) Olayın mağduru çocuk olmasına rağmen ifadesinin bizzat savcı ta-rafından alınmasında fayda vardır. Çünkü ifade sırasında avukat, sosyal çalışma görevlisi ve kamera bulundurulması gerekecektir. Mağduru fazla yıpratmamak adına ifadenin savcı tarafından bir kere alınmasında yarar vardır.
3) Mağdurun velileri (anne ve babası) müşteki sıfatıyla dinlenmelidir.
4) Olayda tanıklar varsa bunlar bilgi sahibi sıfatıyla dinlenmelidir. Bu tür suçlarda tanık delili çok önemli olduğundan bu hususa önem verilmesi gerekmektedir.
5) Çocukların cinsel istismarı suçunda mağdurun yaşı önemli olduğundan yukarıda belirtilen işlemler gerçekleştirilirken aynı zaman-da mağdurun onaylı nüfus sureti temin edilerek dosyaya eklenmelidir. Çünkü mağdurun yaşı suçun vasfını değiştirme konusunda etkilidir.
6) Bunun yanı sıra şüpheli veya şüphelilerin nüfus ve adli sicil kayıtları temin edilerek evraka eklenmelidir.
Cinsel istismar suçuna delil elde etmek yöntemlerinden en yaygın olanlarından bir tanesi de, şüpheli, mağdur veya diğer kişilerden biyolojik örnek alınması ve bu örnekler üzerinde inceleme yapılarak delil elde edilmesi yöntemidir. Örneğin mağdur, kendisine cin-sel eylemler öncesinde cebir şiddet uygulayan faille boğuşurken fa-ili yaralamış veya failin derisini tırmalamışsa, ve olay yerine veyahut mağdurun üzerine failin kanı damlamışsa bu kandan örnek alınarak olayı gerçekleştirdiğinden şüphe edilen şahıslardan alınacak kan örneği üzerinde inceleme yapılması suretiyle olay yerindeki veya mağdurun üzerindeki kanın şüphelilerden hangisine ait olduğu/olmadığı tespit edilebilecektir. Böyle bir durum varsa nöbetçi savcıya aktarılacak ve alınacak talimata göre harekete geçilecektir.