Kurumlararası Koordinasyon

[admin]

Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Ülkemizde, Devlet yapısının temel işlevini yerine getiren Kamu kurumlarıdır. Devletin ileriye dönük planlamalarını, hedeflerini, eğitim-öğretim politikalarını belirleyen; vergi toplama, kamunun bina, araç-gereç ihtiyaçlarını karşılama,Bütçe uygulama ve harcama, toplumun sosyal ve ekonomik durumlarına göre gelişmesini takip etme, gıda, giyim, sosyal hizmetler, sağlık, nüfus hareketliliği, asayiş, güvenlik, trafik ve belediye hizmetleri gibi konularda gerekli yasal düzenlemeler çerçevesinde iş ve işlemleri yürütmek kamu kurumlarının görevleri arasında yer almaktadır.

Kuşkusuz her kamu kurumu,”Görev, yetki, çalışma usul ve esasları” çerçevesinde kendi birimleri üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışmaktadır. Ancak; gerek yasal düzenlemelerin yetersizliği, gerekse kamu hizmetini yürüten görevlilerin sorumluluklarını tam yerine getirememeleri nedeniyle birçok kurumda yapılan iş ve işlemlerde yanlışlıklar, eksiklikler ve aksaklıklar olmaktadır.

Kamu kurumlarında yürütülen hizmetlerin, özellikle halka yansıyan hizmetlerin;daha iyi yürütülmesi, eksik ve aksaklıkların en aza indirgenmesi için, çağdaş anlamda hizmetin kalitesi yanında yeterli verimlilik de esas alınmaktadır. Bu amaçların gerçekleştirilmesi için son zamanlarda AB süreci doğrultusunda T.B.M.M.de yasal düzenlemelere gidilmekte,yapılan değişikliklerle kurumlarda yenilikler yapılmakta, personelin hizmet içi eğitim ve öğretim durumlarının yükseltilmesi için her kamu kurumu kendi bünyesinde iç düzenlemeler ve değişiklikler yapmaya çalışmaktadır.

Ülkemizde her hizmetin, esas sorumluluğunun yüklendiği ana birimler yanında; benzer hizmetlerin daha sağlıklı, düzenli ve ekonomik sonuçlandırılmasını sağlamak amacıyla, birçok kamu kurumu yöneticisi kendi çabalarını da katarak yürütülen hizmetleri daha iyi, sorunsuz ve eksiksiz tamamlanmasını sağlamak amacıyla iş ve işlemlerde bazen koordine sağlayarak, bazen koordinasyonsuz olarak iş ve işlemleri yürütmeye çalışmaktadır.

Kamuda nüfus hizmetleri Nüfus İşler Genel Müdürlüğünce yürütülmektedir.Ancak; Nüfus İşleri Genel Müdürlüğünün yaptığı hizmet sonucu elde ettiği bilgi, belge ve dökümanları esas alan; Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Devlet istatistik Enstitüsü, Devlet Planlama Teşkilatı, Karayolları Genel Müdürlüğü, İller Bankası Genel Müdürlüğü, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Belediye Başkanlıkları, Valilikler gibi kamu kurumu yanında Özel Sektör ile Sivil Toplum kuruluşları için de bu Genel Müdürlüğün hizmetleri önem arzetmektedir.

Nüfus işleri Genel Müdürlüğünün elde ettiği veriler, bilgiler, dökümanlarda olabilecek en küçük yanlışlık, çalışmalarını bu verilere göre yapan diğer kamu kurumlarının ve özel kuruluşların etüd, çalışma ve tespitlerini olumsuz yönde etkiler, sağlıklı değerlendirmelere engel olur. Dolayısıyla nüfus personelinin yaptığı her çalışmanın son derece dikkatli ve hatasız olması gerekmektedir.

Ülkemizde dış güvenliği Genel Kurmay Başkanlığı; İç güvenliği kırsalda Jandarma Genel Komutanlığı, şehir merkezlerinde ise Emniyet Genel Müdürlüğü sağlamaya çalışmaktadır. Ancak; bu kurumların yürüttükleri hizmetler güvenlikle ilgili olduğu için sürekli koordinasyon içerisinde olması gerekmektedir. Bu nedenle; İllerde İl Jandarma Komutanlıkları ile İl Emniyet Müdürlükleri sürekli koordinasyon içerisinde çalışmakta, bilgi, belge, görüş alışverişlerinde bulunmak durumundadırlar.

Bu kurumlar arasında Koordinasyonun eksik olması halinde hem kamunun hem de vatandaşın aleyhine olumsuz sonuçların doğması kaçınılmazdır.

Eğitim ve öğretim hizmetleri Milli Eğitim Bakanlığı ile Üniversitelerce, sağlık hizmetleri Sağlık Bakanlığınca, resmi binaların yapımı, projelendirilmesi, inşa ve onarım hizmetleri ile teknik kontrollük hizmetleri Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca, Devlet karayolları yapım işlerini T.C. Karayolları Genel Müdürlüğünce, tapu ve kadastro işlemleri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yürütülmektedir.

Üniversiteler Milli Eğitim Bakanlığı ile koordine kurmadan gelişigüzel fakülte ve yüksekokullar açtığı takdirde; mezun olan binlerce öğrenci açıkta kalacak, istihdam imkanı bulamayacak, öğrencilerin eğitimi için harcanan trilyonlarca lira boşa harcanacağı gibi; öğrencilerimizin yılları heba olacak, ailelerin ümidi kararacaktır.

Aynı şekilde; Üniversitelerce, Sağlık Bakanlığının görüşü alınmadan doktor, hemşire, laborant ve sağlık personelinin geleceğe dönük sayısal ihtiyacı dikkate alınmadan, plansız, programsız, fazla kapasiteli tıp fakülteleri ve sağlık meslek yüksekokulları açması halinde de; zaman kaybı, bütçe israfı ve insanlarımızın ümit ve beklentilerinin heba edecek olumsuz gelişmelere sebep olacağı gibi, ülkemizin ihtiyaç duyduğu başka alanlardaki bina ihtiyacı ve personel temini sağlanması engellenmiş olacaktır.

Ülkemizde her türlü bina yapımı, inşa, proje, denetim ve teknik kontrollük hizmetlerini yürütülmekle görevli Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile bağlı birimlerinin bünyelerinde bu hizmetlerle görevli, mimar, mühendis, tekniker, teknisyen ve sürveyan gibi kontrol elemanları bulunmaktadır.

Bu teknik kadroların, ülke genelinde yürütülen kamu yatırımlarının projelendirme ve inşa aşamalarında yeterli bilgi, deneyim ve araç gereçle desteklenerek seferber edilmesi ve yapılan çalışmaların sonucunda günlük, haftalık ve aylık raporlarla yapılan iş ve işlemlerin takibi, eksik ve hatalı görülen hususların giderilmesine yönelik çabalara girilmesi Ülkemiz için büyük önem arz etmektedir.Aksi takdirde, bu kadar teknik personeli bulunan ülkemizde en düşük şiddetteki depremlerde ilk yıkılan kamu binaları olacağı gibi ,binlerce insanımızın can ve mal kaybı yanında önemli miktarda kamu kaynağı israf edilmiş olacaktır.

Ülkemizin imarı ile görevli Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve bağlı birimleri; Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, İller Bankası Genel Müdürlüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü gibi son derece önemli hizmetleri yapan kamu kurumlarının koordinasyon içinde çalışması halinde; düzenli, planlı ve sağlıklı yerleşim planlamaları yapılacağı, çağdaş anlamda insanımızın huzur içinde yaşayabileceği sağlam, güvenli, ekonomik ve kullanışlı konutların oluştuğu site ve mahalleler yapılabilecektir.

Yüzbinlerce aracımızın her gün kullandığı caddelerin, her yağmurda yenilenmeye ihtiyaç duymadan, tekniğine uygun asfaltlanmış, işçi ve malzemesinde çalınmadan gerçekleştirilmiş olması,sağlıklı konutlarla güvenli yolların bulunduğu kent yerleşimlerine kavuşacağımızı hayal etmek her vatandaşımızın hakkıdır.

Elbette herkes deprem korkusu yaşamayan şehirlerde yaşamak ister.Bu nedenlerle, birbirinin arsasına tecavüz etmemiş yapılar, okulu, camisi, sağlık ocağı, karakolu, oyun ve spor alanlarının planlandığı,yeni yerleşimlerin yapıldığı kentler önem arz etmektedir. Aksi takdirde kadastrosu çıkarılmamış,imarı yapılmamış veya imar durumuna aykırı yapılmış binalar ile eksik ve çürük malzeme ile inşaatı yapılmış binalar,köstebek yuvasına dönmüş sokak ve caddeler,demiri eksik,çimentosu bozuk, alt yapısı düzensiz, temelleri çürük, malzemesinden çalınmış yapıların oluştuğu bir yerleşim yerinde, birbiriyle hukuki anlaşmazlıklar içerisinde olan ev sahiplerinin yaşadığı, çağdışı gecekondu türü blokların yükseldiği, adı kent gerçekten kentle ilgisi olmayan mahalle ve yerleşim yerlerinin bulunduğu kentlere mahkum oluruz.

Görüldüğü gibi; insanımızın nüfusa kayıt olması ile birlikte yeme, içme, giyinme, barınma, eğitim-öğretim, iş bulma, mal edinme, konut sahibi olma, sağlıklı yaşama, sağlam bir vücutla hayatını devam ettirme, güvenli bir ortamda sağlam binalarda görev yapma, sağlam konutlarda yaşama, çocukluk, gençlik, yaşlılık dönemleri gibi; öğrencilik, memuriyet ve memuriyet sonrası dönemleri kapsayan çok yönlü kamu hizmeti ile karşı karşıya kalınmaktadır.

Nasıl ki doğuştan ölüme kadar eğitim-öğretim şart ise; Doğuştan ölünceye kadar, hatta öldükten sonra da insanlarımızın kamudan aldıkları hizmetlerin düzenli, sağlıklı ve planlı yürütülmesi gerekir.

Kamu kurumlarımızın hizmet alanları, bazen iç içe bulunmakta, bazen birbirleriyle koordine kurulmadan yapılan çalışmalar çakışmakta, bir hizmetin iki ayrı kamu kurumu tarafından farklı planladığı ve ekonomik olmadığı gibi yanlış gelişmelere sebep olduğu ortaya çıkmaktadır. Örneğin; birçok İl ve İlçelerimizde yapılan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli imar planlarında bir kurumun yeşil alan olarak planladığı alan, başka bir kurum tarafından konut alanı olarak düzenlemeye çalışıldığı, yapılan zemin etüdleri sonucunda bu alanın yapılaşmaya uygun olmadığı,ancak;: mal sahiplerinin ısrarıyla buranın konut alanı olarak düzenlenmesi için çaba sarf edildiği anlaşılmaktadır.

Halbuki, ilgili kurumlarda bilgi ve belgeler koordinasyon içinde değerlendirilmiş olsaydı bu tür bir sıkıntı yaşanmayacaktı.

Aynı şekilde Belediyelerin cadde ve sokaklarının düzeltilmesi ve kaldırım düzenlemesi ile alt yapı çalışmalarında; Belediyenin,Telekomünikasyon birimi,ASKİ ve BEDAŞ gibi kurumların birbirleriyle koordinasyon kurarak çalışmaların yapılması halinde;yapılan kazılar sonucu açılan kanallarda aynı süre ve aynı boşluk kullanılarak zamandan tasarruf yapılacağı, telefon hattı, elektrik hattı, su hattı ve diğer benzeri altyapı tesislerinin döşenmesinde birliktelik sağlanacağı,daha ekonomik ve daha sağlıklı düzenlemeler yapılarak hem insanımızın mağduriyeti en aza indirilmiş olacak hem de kamunun zararı en aza indirgenmiş olacağı gibi herhangi bir arızada da aynı tasarruf sağlanacaktır. Böylelikle,Kamunun farklı birimleri tarafından farklı zamanlarda 3 veya 5 kat maliyet getirecek yanlış uygulamalar önlenmiş olacaktır..

İnsanımızın dün hayal ettiklerinin bugün gerçekleştiğini görmek bize mutluluk vermektedir.Bu hayallerimizin gerçekleştiğini düşündüğümüzde; kamu kurumlarının bürokrasi trafiğinde boğulmadan yapacakları koordinasyon sonucu; ülkemizin her yönü ile daha da ileriye götürülebileceği,daha güzel,sağlıklı,,temiz,uygar ve planlı kentlerimizle,yetişmiş,modern,çağdaş,mutlu ve huzurlu milletimizle dünya milletleri ile yarışabileceğimizi,gelişmekte olan ülke konumundan gelişmiş ve çağı yakalamış ülke konumuna gelebileceğimizi görmek. Hayalcilik olmayacaktır.

Kısacası;her kamu kurumunun amaçları arasına,hizmette kaliteyi yakalamak ve verimliliği artırmak, bunun devam ettirilmesi için de diğer kamu kurumlarıyla birlikte daha iyiye,daha güzele, planlı ve başarılı bir şekilde ulaşmak, koordinasyon içerisinde israfı azaltan,kamuyu güçlendirirken insanımızı da yücelten sonuçların elde edilmesi gibi hedeflerin yer alması gerektiği unutulmamalıdır..

Ahmet GÜZEL
Emlak Şube Müdürü, İnşaat Emlak Dairesi Başkanlığı
kaynak: Çağın Polisi Dergisi