5237 sayılı Türk Ceza Kanunu suçların cürüm ve kabahatler şeklindeki ikili ayrımına son vermiş ve ceza hukuku anlamında tek bir grup suç belirlemiş ve "suç" deyimi ile ifade etmiştir. Kabahatler ise; 5326 sayılı Kabahatler Kanununda, kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık olarak tanımlanmıştır. Kabahat karşılığı olarak idari yaptırım uygulanır. İdari yaptırımlar, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir. İdari tedbirler ise; mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir. Kabahatler için öngörülen idari para cezası ve yaptırımların uygulanması idarelere bırakılmıştır.
Kabahat karşılığı uygulanacak idari para cezaları özel kanunlarda düzenlenmiş olmakla birlikte, kabahatler açısından uygulanacak idari para cezası ve idari yaptırımların uygulanması usul ve esasları genel kanun niteliğinde olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nda düzenlenmiştir.
Para cezasının 2 türü vardır; İdari bir yaptırım türü olan İdari Para Cezası ve ceza yaptırımı olarak adli para cezası. İdari yaptırımlar ile adli yaptırımlar arasında neden, amaç ve sonuçları bakımından farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, adli para cezalarına ilişkin esaslar Türk Ceza Kanunu m.52’de, idari para cezasına ilişkin esaslar ise Kabahatler Kanunu m.17’de düzenlenmiştir. Kabahatler Kanununun 8.maddesinin gerekçesinde ‘’ İdari para cezası, bir ceza hukuku yaptırımı niteliği taşımamakla birlikte; bir kamu hukuku yaptırımı olması dolayısıyla ve uygulanmasıyla güdülen amacın gerçekleşebilmesi için ancak hakkında uygulanan kişi üzerinde etkili olabilmelidir. ‘’ diyerek bir kamu yaptırımı olduğunu belirtmiştir. İdari para cezaları adli para cezalarından farklı olarak adli sicil kaydına işlenmez.
İdari para cezalarında kişinin ekonomik durumu müsait değil ise; taksite de bağlanabilir. İdari para cezasının ilk taksitinin peşin ödenmesi koşulu ile bir yıl içinde ve dört eşit taksitle ödenmesine karar verilebilir. Taksitler zamanında ödenmez ise idari para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir. İdari para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden ¾’ü tahsil edilir. İdari para cezasının ödenmemesi durumunda bu para cezası hapis cezasına çevrilmez.
İdari Yaptırım Kararının Unsurları
(1) İdari yaptırım kararlarında, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 25’nci maddesinde belirtilen unsurlar bulunmalıdır. Matbu idari yaptırım kararı tutanaklarında bu unsurlar yer almakla birlikte eksik doldurulması idari yaptırım kararının geçersizliği ve iptali sonucunu doğuracaktır.
(2) İdari yaptırım kararının ilgilisine huzurda tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması halinde kararın tebliği esnasında, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilmesi halinde de idarede kalan nüshalara, tebligatı müteakip tebliğ tarihi yazılacaktır.
(3) İdari yaptırım kararının idarede kalan nüshalarında, 5326 sayılı Kanun hükümlerine göre kararın kesinleşme tarihine yer verilecektir.
(4) İdari yaptırım kararlarını tutanak tanzimi suretiyle uygulayan idarelerce düzenlenecek tutanaklarda, idari yaptırım kararlarında bulunması gereken ve yukarıda açıklanan tüm bilgilere yer verilmesi, tutanakların seri ve sıra numaralarının birbirini takip eder şekilde bastırılması, görevli personele zimmetle teslim edilmesi, tutanakların iptal edilmesi gerektiğinde, iptal işlemlerinin tutanağın üzeri çizilmek ve iptal şerhi konulmak suretiyle gerçekleştirilmesi, tutanakların güvenliği konusunda gerekli özenin gösterilmesi icap etmektedir.
(5) Hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik ve adresi: Kimlik ve adres bilgileri tespit edilerek yazılır. Kimliğini ve adresini açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması dolayısıyla kimliği ve adresi belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet savcısı haberdar edilir.
(6) İdari yaptırım kararı bir tüzel kişi hakkında uygulanıyorsa, tüzel kişinin kayıtlı bulunduğu meslek örgütündeki sicil numarası veya vergi numarası gibi tanımlayıcı unsurlar tespit edilerek yazılır.
CEZALARIN ŞAHSİLİĞİ PRENSİBİ İDARİ PARA CEZALARINDA UYGULANIR MI ?
Anayasamızın 38.maddesinde ‘’ Ceza sorumluluğu şahsidir. ’’ Hükmü yer almaktadır. Cezaların şahsiliğinde amaç bir kimsenin başkasının işlediği fiilden dolayı sorumlu tutulamamasıdır. Anayasa mahkemesi içtihatlarına ve Danıştay içtihatlarına göre idari para cezaları bakımından da cezaların sorumluluğu ilkesi geçerlidir.
İDARİ PARA CEZALARI NASIL ÖDENİR ?
Karayolları Trafik Kanunu’nun 115.maddesi gereğince ödeme derhal yapılmadığı takdirde para cezalarının, tutanağın tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerekir. 1 ay içinde ödenmeyen cezalar için her ay %5 faiz işletilir. Ancak bu tutar cezanın 2 katını geçemez.
İdari para cezası ödenmezse, cezanın tahsili amacıyla borçlu kişi hakkında yalnızca icra işlemleri yapılabilir.
TRAFİK CEZALARI NEREYE ÖDENİR ?
Trafik para cezaları; Maliye Bakanlığı’na bağlı muhasebe birimlerine, vergi dairelerine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yetkilendirilen bankalar ve PTT aracılığıyla ödenebilir. Trafik cezası tutanağını düzenlemeyle yetkilendirilmiş personel tarafından trafik cezası tahsilatı yapılamaz. Bu düzenlemeyle rüşvete, trafik cezası tahsilatı süsü verilmesi engellenmiştir.
İDARİ PARA CEZALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR ?
Kabahatler Kanunu’nun 20/2.maddesine göre, KTK’da belirtilen idari para cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son günü bitimine kadar idari para cezası tebliğ edilmediği takdirde, idari yaptırım kararı verilemez, verilmiş olan cezalar ise düşer.
Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idari para cezasına veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar artık yerine getirilemez.
Yerine getirme zamanaşımı;
Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde yedi,
Yirmibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde beş,
Onbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi halinde dört,
Onbin Türk Lirasından az idari para cezasına karar verilmesi halinde üç,
Yıldır. Zamanaşımı süresi, kararın kesinleşmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar.
TRAFİK CEZALARINA NASIL İTİRAZ EDİLİR ?
Kabahatler Kanunu’nun ‘’ Başvuru Yolu ‘’ başlıklı 27.maddesinin 1.fıkrasında ‘’ (1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir. ‘’ hükmü yer almaktadır. Bundan çıkan sonuç şudur; bir kabahatin yaptırımı olarak idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmişse bu karara karşı başvurulacak kanun yolu tebliğden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurudur.
TRAFİK CEZASIYLA BERABER ARACIN TRAFİKTEN MEN EDİLMESİ KARARINA KARŞI NEREYE İTİRAZ EDİLİR ?
Trafik polisi, idari para cezasıyla birlikte aracın trafikten men edilmesine de karar verdiyse artık itiraz için yetkili mercii Sulh Ceza Hakimliği değil, trafikten men kararını veren polis biriminin bağlı olduğunu yerdeki İdare Mahkemesidir. İdare Mahkemesi, hem trafik para cezasının hem de trafikten men kararının iptali açısından yetkili mahkemedir. Dava açama süresi kararın tebliğinden itibaren 60 gündür.
EHLİYETİN GERİ ALINMASINA KARŞI NEREYE BAŞVURULUR ?
Ehliyete el koyma kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurulacaktır. Ancak ehliyetin geri alınması kararı işlenen bir suç nedeniyle ceza mahkemeleri tarafından verilmişse itiraz Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre kararı veren mahkemeye itiraz edilecektir.
YOKLAMA KAÇAĞI, BAKAYA KALMA NEDENİYLE VERİLEN İDARİ PARA CEZALARINA NASIL İTİRAZ EDİLİR ?
7179 sayılı Askeralma Kanunu gereği, yoklama kaçağı cezası ve bakaya cezası hukuki niteliği itibariyle idari para cezası olup il veya ilçe idare kurulları tarafından verilmektedir. Bu kurulların verdiği yoklama kaçağı veya bakaya kalma nedeniyle verilen idari para cezası kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde kararı veren idarenin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurulabilir.
Ayrıca Bakınız;