YAPILMASI GEREKENLER5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
Madde 170-(1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda;
a) Yangın çıkaran,
b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan,
c) Silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan,
Kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması
Madde 171-(1) Taksirle;
a) Yangına,
b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına,
Neden olan kişi, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
1) Öncelikle acilen olay yerine gidilip ortamın güvenliği kontrol altına alınmalıdır. Örneğin bir yangın olayında derhal itfaiyenin olay yeri-ne intikal ettirilerek gerekli söndürme çalışmalarının yapılması sağlanmalıdır.
2) Olayın failleri tespit edilerek yakalanmalı ve beyanları şüpheli sıfatıyla alınmalıdır.
3) Olayın tanıklarının beyanları bilgi sahibi sıfatıyla alınmalıdır.
Olay yeri mutlak surette çeşitli cephelerden fotoğraflanmalı ve olay yerinin krokisi düzenli ve ayrıntılı bir şekilde çizilmelidir.
4) Olay yerinin konumu ve özellikle meskun bir mahal olup olmadığı tespit edilmelidir. Olayın meskun mahal olup olmaması hususu çok önemlidir. Çünkü ancak meskun bir mahalde işlenen bu tür eylemler kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı bakımından tehlikeli olabilir veya kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda olabilir. Bu nedenle olay yerinin etrafının nasıl bir yer olduğu geniş bir krokiyle gösterilmelidir.
5) Soruşturma yürütülürken olayın kasten mi taksirle mi meydana geldiği noktasında gerekli soruşturma işlemleri yapılmalıdır.
6) Genel güvenliği tehlikeye sokan eylem “yangın” ise, yangının ne-den kaynaklandığı konusunda örneğin elektrik kontağından çıkıp çıkmadığı konusunda araştırma yapılmalı ve bu durumların hepsi tutanağa bağlanmalıdır. Bu durumun tespiti için olay yerine elektrikçi, itfaiyeci veya bu işten anlayan kişiler götürülmelidir.
7) Yangın kasten çıkarılmışsa bu kişilerin; yangın taksirle ortaya çıkmışsa ve bu yangın ev veya işyerinde çıkmışsa, bu yerlerin zilyetlerinin şüpheli sıfatıyla beyanları alınmalıdır.
8) Yangın kasten çıkarılmışsa, yangının çıkartılmasında kullanılan benzin bidonu vs. eşyalar muhafaza altına alınmalıdır. Rızaen verilmiyorsa Cumhuriyet savcısının emriyle elkonulmalıdır. Elkoyma işlemi 24 saat içinde hakim onayına sunulacağından bu husus atlanma-malıdır.
9) Olayda yaralanmış kimseler varsa bunların doktora sevki yapılarak raporları aldırılmalı ve olayı gerçekleştirenlerden şikâyetçi olup olmadıkları, uzlaşmak isteyip istemedikleri hususu sorulmalıdır.
Kuru-sıkı (ses-gaz) tabancalara ilişkin olarak yürütülen soruşturmada dikkat edilmesi gereken hususlar:
Uygulamada kuru-sıkı(ses-gaz) tabancası ile ateş edilmesi durumları çok sık karşılaşılan durumlardan olduğundan bu durumlarda genel olarak ne yapılması gerektiğine kısaca değinmek gerekirse;
10) Öncelikle bu silahlar üzerinde sahipleri tarafından oynama yapılarak 6136 sayılı yasa kapsamına girecek duruma getirilmeleri ihtimali bulunduğundan bu silahlar muhafaza altına aldırılmalı, sahibi tarafından rıza ile verilmiyorsa el koyma işlemi yaptırılmalıdır. Cumhuriyet savcısına silahta oynama olup olmadığı hususunda bilgi verilmelidir. Muhafaza altına alınmaması talimatı verilmesi halinde, mutlaka bu işin ehli olan personel tarafından rapor düzenlenmeli, tereddüt halinde silahın değişik açılardan fotoğrafı çekilerek dosya arasına alınmalıdır.
12) Yukarıda belirtildiği üzere bu durumlarda da olay yerinin konumu ve özellikle meskun bir mahal olup olmadığı tespit edilmelidir(alış veriş merkezi, park, cadde, sokak, yerleşim yeri, pazar yeri, stadyum çevresi vs.) Olayın meskun mahal olup olmaması hususu çok önemlidir. Çünkü ancak meskun bir mahalde işlenen bu tür eylemler kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı bakımından tehlikeli olabilir veya kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda olabilir.
5729 sayılı kanunun 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine göre bu silahların taşınması yasaktır. Aynı maddenin 3.fıkrasına göre, Söz konusu silahlar, ancak her an kullanıma elverişli olmayacak ve kolay ulaşılmayacak şekilde, boş olarak kutu içerisinde nakledilebilirler. Bu silahların belirtilen şekil ve şartların dışında nakledilmesi taşıma olarak kabul edilir.Bu yasağın yaptırımı ise aynı kanunun 4. maddesinin 2.fıkrasında düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarındaki ya-saklara aykırı davranışta bulunanlara beşyüz Yeni Türk Lirası, dördüncü fıkrasındaki yasaklara aykırı davranışta bulunanlara beşbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca bu silahların mülki-yetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Yine aynı kanunun m.4/4 hükmüne göre, Bu Kanun hükümlerine göre idarî para ceza-sına ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine karar vermeye mahallî mülki amir yetkilidir.
Dolayısıyla bu cezanın uygulanıp uygulanmayacağı hususunda mülki amirle irtibata geçilmelidir.
Burada ayrıca 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36. maddesi gereğince “gürültü” kabahatini de düşünmek gerekir. Bu husus da mülki amirle görüşülmeli ve alınacak talimata göre hareket edilmelidir.