Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ve Memur Alımları. >>> TIKLAYINIZ <<<<
Jandarma Forum sayfasına hoşgeldiniz, sitemiz günden güne gelişmektedir. Amacımız doğru ve güncel bilgiyi paylaşmaktır. Sizlerde tecrübeli olduğunuz ve uzmanlaştığınız konularda paylaşım yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Sitemiz nezdinde kurumları yada kişileri hedef alacak söylemler ile kurumlara ait Hizmete Özel, Gizli vb. dereceli evrakların paylaşımı yasaktır. Ayrıca kişi ve kurum ile ilgili forumda açık bilgiler paylaşılması yasaktır. Sitemizde paylaştığımız konularda alıntıladığımız bazı kanun maddelerinde konuyu incelediğiniz gün itibariyle ilgili kanun maddesinde tümüyle veya kısmi değişiklik yada tamamen hükmünü yitirmiş olabileceğini, dolayısı ile bu konulara göre hareket edilmemesi gerektiğini, paylaşılan bu konuların fikir edinilmesi amacıyla paylaşıldığını unutmayınız. jandarmaforum.com bu anlamda her hangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. İyi Forumlar, Dileriz. Jandarma Forum Yönetimi.

Dilbilim ve Tarihine Bakış

Kolluk personeli açısından önem arz eden makale ve dergi yazıları
Forum kuralları
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Erbaş Alımları 2023 yılı idari para cezaları Acil Yardım/İhbar/Danışma Hatları - Önemli Telefon Numaraları Mutluluğa Kurşun Sıkma SGRadyo Polis Radyosu Askeri ve Mesleki Tanımlar Askeri / Mesleki Nezaket ve Görgü Kuralları Trafik Cezaları Jandarma Telefon Rehberi GGM Adres ve Telefon Numaraları AMATEM Adres ve Telefon Numaraları
Kullanıcı avatarı
admin
Doğrulandı
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 1784
Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
Konum: https://jandarmaforum.com
İletişim:
Durum: Çevrimdışı

Dilbilim ve Tarihine Bakış

#1

Mesaj gönderen admin »

Giriş

Dil incelemeleri insanlığın doğuşu kadar eskidir. İlk insanlardan itibaren insan toplulukları birbirleriyle anlaşabilmek için çeşitli yollara başvurmuşlardır. İnsanlar konuşmayı keşfettikten sonra ortak anlaşma dizgeleri oluşmaya başladı. Zaman içerisinde de toplumların oluşturduğu bu diller bilim insanlarınca incelenmeye başlandı.

Dilbilim çalışmaları önceleri eski toplulukların yaşantıları, gelenekleri ve miraslarıyla ilgilenmek amacıyla uygulandı. Daha sonraları ise bir bilim dalı olarak adlandırıldı. Günümüzde dilbilim çalışmaları o kadar ileri düzeye gelmiştir ki suçların aydınlatılmasında ya da sesin sahip olduğu - parmak izi gibi - biometrik özelliklerinden yararlanılarak bireysel bankacılık, operatör ya da kimliklendirme işlemleri yapılmaktadır.

Dilbilimin en kısa tanımı, “dili niceleyen bilim, dilin bilimi” biçiminde yapılabilir. Dil nasıl insanın fizik, düşünce ve ruh yapısıyla ilişkili ise, dilbilim de bütün bu eylemleri kendisine konu alarak öteki bilim dallarıyla sıkı sıkıya ilişkilidir.

Toplum halinde yaşayan insan, mutlaka çok eskiden beri dil adını verdiğimiz kurum üzerinde de düşünmüş, zihin yormuş olmalıdır. Nitekim, dünyada konuşulan dillerin en eskisinin hangisi olduğu konusunda daha İ.Ö. VII. yüzyılda Mısır hükümdarı Psammetik tarafından bir deney yapıldığı nakledilmektedir. İ.Ö. V. yüzyılda yaşadığı anlaşılan ünlü Hint dilbilgini Panini, Sanskritle ilgili 4000 kadar kuralı ve söz varlığına ait yazıları bir araya getiren bir dilbilgisi kitabı bırakmıştır. Eski Yunan’da Aristo bugünkü anlamıyla ad, eylem, ilgeç, durum gibi kavramları saptayan ilk kişidir. Yunanlıların Mısır’da, İskenderiye’de kurdukları İskenderiye Okulu İ.Ö. III. ve II. yüzyılda yazılmış Yunan eserleri üzerine çalışmış ve daha sonra dilbilgisi alanında ilk kitaplardan sayılan Grek dilbilgisi kitabı çıkartılmıştır.

Dilbilim beraberinde pek çok alt çalışma alanını getirir. Gerçekten geniş bir yelpazede inceleme alanı bulan dilbilim çağımızın popüler bilimlerinden biri olarak yerini almıştır. Şimdi bunlara kısaca bir göz atalım :

Sesbilim (Fonetik) : Günümüzde sesbilim (fonetik) ile fonoloji arasında bir kavram kargaşası yaşanmaktadır. Fonolojinin dil seslerini, genellikle dil içindeki görevleri açısından ele aldığı söylenebilir.

Sesbilim ise; insan dilinin seslerinin nasıl meydana getirildiğini, ne gibi nitelikleri olduğunu, ses dalgalarıyla nasıl aktarılarak dinleyene nasıl ulaştırıldığını, dinleyenin bu sesleri alışını, kısacası, dilin ve bildirişmeninses yönünü inceleyen bilimdir.

Sesbilim genel hatlarıyla; fonem adı verilen seslerin oluşumları ve bu oluşum sırasında artikülatörlerde meydana gelen değişimleri inceler. Örneğin /s/ foneminin çıkarılışı sırasında dudakların, dilin, ciğerlerden turbüle olarak gelen havanın oral kavitedeki (ağız içi boşluktaki) hareketi, bu basınçlı havanın çeşitli zamanlarda dil ve gırtlak sayesinde nasıl kesildiğini araştırır.

XIX. yüzyılda temelleri atılan deneyli sesbilim, laboratuar çalışmalarıyla gerek konuşma aygıtımızın işleyişi, gerekse çıkarılan seslerin özellikle akustik yönden değerlendirilmesi üzerinde duran bir daldır[1]. Nitekim, günümüzde gerek dilbilim gerekse adli dilbilim laboratuar çalışmalarında seslerin akustik yönden incelenmesi yapılmaktadır.

Sesbilim günümüzde seslerin artikülatörlerde meydana getirdiği değişikliği inceleyen söyleyiş sesbilimi, çıkan seslerin kulakta ve onunla ilgili yardımcı organlarda meydana getirdiği değişimleri inceleyen dinleyiş sesbilimi gibi çeşitli alanlara ayrılmıştır.

Bunlardan söyleyiş sesbilimi, seslerin boğumlanma yerlerinin ve biçimlerinin saptanması konusunda çeşitli araçlardan yararlanarak araştırmalara girişir. Dinleyiş sesbilimi, bildirişme sırasında dinleyende meydana gelen işitme ve değerlendirme işleminin inceliklerini ortaya koymaya yönelir.

Biçimbilgisi : Biçimbilgisi genel itibariyle bir dildeki ek, kök, birleşmeler, türeme, yapım ve çekim ekleri gibi özelliklerini inceler.

Dizimbilgisi : Dizimbilim bir dildeki sözcüklerin dizim kurallarıyla ilgilenir. İngilizcede özne, sıfat, nesne ile devam ederken Türkçe’de özne, nesne ve yüklem olarak kuruluma rastlanır. Dizimbilim adli vakalarda önemli bir yer tutar. Kişilerin cümle kurma şekillerine bakılarak sosyo-ekonomik durumları elde edilebilir. Ayrıca şüpheliyle yapılacak bir spontane mülakatın kayda alınmasında fayda vardır. Çünkü tetkik unsuru kayıtta motor konuşma süjesi olan şahıs, mukayese ses örneği vermeye geldiğinde laboratuar ortamını hissedecek ve konuşmalarında bulunan doğallığın birçoğu yitirilecektir. Bu nedenle; mülakat öncesi alınacak spontane konuşma kaydı neticesinde şüphelinin tümce kurulumu – devrik ya da düşük cümle, zarfların kullanımı gibi – incelenmelidir.

Anlambilim : Genel hatlarla bakacak olursak anlambilim bir dilin düşünce yanıyla ilgilenir. Yani duyduğumuz sözcüklerin anlamlı bir bütün olarak beynimizde oluşturduğu kavram nedir, ses ile anlam arasındaki ilişkinin ne olduğu gibi konular üzerine yoğunlaşır. Anlambilim (semantics) de adli vakalarda önemli bir yer tutar. Nitekim günümüzde şifreli ya da jargona bağlı konuşmalarda bağlamlaştırma (contextualization) işlemleri sayesinde çözümlenebilir. Ayrıca bütün dünya dillerinde olduğu gibi Türkçe’de de meydana gelen elastikileşme sonucu adli anlamda şantaj, tehdit, uyarma gibi sözceler masum sözcelerle ifade edilmektedir. Mahkemelerce metin çözümlemesi ve suça dair sözce gruplarının varlığı hakkında uzmanlardan görüş sorulmaktadır. Bu tip çalışmaların yapılabilmesi için anlambilimin etkin olarak kullanılabilmesi gerekmektedir.

Sözcükbilim : Sözcükbilim yakın zamana kadar genellikle dilin söz varlığına, söz hazinesine eğilen ve dildeki öğelerin özellikle biçimbilgisi açısından niteliklerini, kökenlerini, tarihsel gelişmelerini kısacası, başlarından geçenleri inceleyen bilim olarak tanımlanıyordu[2]. Sözcükbilim (lexicology), sözcüklerin toplumsal alan içinde ettikleri yer, halkın onları kullanımı ile ilgili araştırmaları yapar. Basit haliyle adli anlamda kullanımı ise şu şekilde olabilir: bir konuşma sırasında belirli sözcük öbeklerini kullanan şahısların incelenmesinde sözcük bilim önemli bir yer tutar. ‘Nitekim, farzı mahal, örneğin, mesela, yani, ya, tamam mı?’ gibi kullanımların sıklığı adli vakalarda bu kısımda değerlendirilir. Yani tetkik unsuru kayıtta bu şekilde devinen ve tekrar eden bir kullanımla karşılaşılmışsa yapılması gereken şüphelinin motor konuşmaya alınması ve bu sözcüklere aşinalığının ölçülmesidir.

Sözlük Bilgisi : Bir dil için hazırlanacak sözlüğün yapılma sistematiği, kullanımı, tekniği konusunda çalışan alt alandır.

Adbilim : Anlambilimle yakınlığı olan ancak yöntem bakımından ondan ayrılan ve sözcük-kavram ilişkisine önem veren bilim dalıdır.

Lehçebilim : Bir dil içinde, coğrafya ya da coğrafyalar arası yaşanan değişiklikler ve farklı biçimlerini araştıran inceleyen dilbilim alanıdır. Her dilin kendine özgü dialektleri olabilir. Örneğin Türk dilinin Orta Asya’da pek çok lehçesi bulunmaktadır. İtalya coğrafik dialekt ve değişkelere göre üç ana bölüme ayrılmıştır.

Ruhsaldilbilim (psikolengüistik) : Bir konuşmacının konuşması sırasında belirli bir ruh halinde olması ve bu ruh haline göre konuşmanın yapılandırılması ruhsal dilbilimin ana çalışma konusudur. İnsanların sinirli anlarında konuşma şekilleri ile, bir ders anlatımdaki konuşma şekli, büyükleriyle konuşurken konuşma şekli ile maiyetindeki memurlarla konuşma şekli arasında çok fark bulunmaktadır. Bu, insanın psikolojik yapısının dil vasıtasıyla dışa vurumu olarak adlandırılabilir. Nitekim konuşma aygıtı dilin yanında, beden dili özelliklerinin de ruhsal yapı konusunda bizlere ipuçları verdiği bilinir.

Son zamanlarda yaygınlaşan beden dili, konuşma ve yalan temalı çalışmalar günümüze kadar sosyal bir alan olarak düşünülmüştür. Yani sosyal yalanlar, beyaz yalanlar gibi çeşitlenmiş ve genellikle sadece sosyal iş ilişkileri için düşünülmüştür. Oysa ki çağımızda yeni bir alan olarak suçluların dili, beden dili ve yalan konulu çalışmalara yer verilmiştir. Bu çalışmaların özünde de dilbilim, psikoloji ve sosyoloji yatmaktadır. Yani diyebiliriz ki; günümüzde ilgilenilen konular disiplinler arası bir çalışmayı gerektirmektedir. Gerçekten de dilbilim açısından bakacak olursak, fizik, matematik, sosyoloji, psikoloji, tıp, felsefe, coğrafya, tarih, antropoloji gibi temel birimlerle iç içedir.

Kaynaklar
[1] Aksan, age., s.27
[2] Aksan, age., s. 31
----
Aksan, Doğan, Her Yönüyle Dil, TDK yay, Ankara, 2000
Bloomfield, Leonard, Language, New York, 1933
Cerrato, Loredana ; Mauro Falcone; Andrea Paoloni, Telefon Konuşmalarından Yaş Tahmini, (Çev. Hanifi Sever ve Mehmet Yorulmaz – Çağın Polisi Dergisi) Ayrıntılı olarak Rohlfs G. 1996, Studi e Ricerche su lingua e dialetti d’ Italia, Sansoni Editore’de belirtilmiştir.
Lewandowski Theodor, (1969), Lingusitics Today, A.A. Hill, New York
Lyons John, (1968), Introduction to Theoretical Linguistics, Cambridge
Robins, R.H., (1991), General Linguistics, An Introductory Survey, London

Hanifi SEVER - Komiser Yardımcısı
kaynak: Çağın Polisi Dergisi

Bağlantı:
BBcode:
HTML:
Mesaj bağlantılarını gizle
Mesaj bağlantılarını göster

Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın

Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir

Bir hesap oluştur

Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer

Kayıt

Oturum aç

  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Makaleler / Dergi Yazıları” sayfasına dön