Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ve Memur Alımları. >>> TIKLAYINIZ <<<<
Jandarma Forum sayfasına hoşgeldiniz, sitemiz günden güne gelişmektedir. Amacımız doğru ve güncel bilgiyi paylaşmaktır. Sizlerde tecrübeli olduğunuz ve uzmanlaştığınız konularda paylaşım yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Sitemiz nezdinde kurumları yada kişileri hedef alacak söylemler ile kurumlara ait Hizmete Özel, Gizli vb. dereceli evrakların paylaşımı yasaktır. Ayrıca kişi ve kurum ile ilgili forumda açık bilgiler paylaşılması yasaktır. Sitemizde paylaştığımız konularda alıntıladığımız bazı kanun maddelerinde konuyu incelediğiniz gün itibariyle ilgili kanun maddesinde tümüyle veya kısmi değişiklik yada tamamen hükmünü yitirmiş olabileceğini, dolayısı ile bu konulara göre hareket edilmemesi gerektiğini, paylaşılan bu konuların fikir edinilmesi amacıyla paylaşıldığını unutmayınız. jandarmaforum.com bu anlamda her hangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. İyi Forumlar, Dileriz. Jandarma Forum Yönetimi.

Terörizm

Kolluk personeli açısından önem arz eden makale ve dergi yazıları
Forum kuralları
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Erbaş Alımları 2023 yılı idari para cezaları Acil Yardım/İhbar/Danışma Hatları - Önemli Telefon Numaraları Mutluluğa Kurşun Sıkma SGRadyo Polis Radyosu Askeri ve Mesleki Tanımlar Askeri / Mesleki Nezaket ve Görgü Kuralları Trafik Cezaları Jandarma Telefon Rehberi GGM Adres ve Telefon Numaraları AMATEM Adres ve Telefon Numaraları
Kullanıcı avatarı
admin
Doğrulandı
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 1784
Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
Konum: https://jandarmaforum.com
İletişim:
Durum: Çevrimdışı

Terörizm

#1

Mesaj gönderen admin »

Tanımı:

Terörizm saldırılan veya korkutulan sivil masum kurbanlar aracılığı ile hedeflenen daha büyük bir kitleyi yıldırıp, korkutup sindirerek, yasa dışı siyasi ve stratejik amaçları gerçekleştirmek için, bir grubun veya devletin bilinçli bir şekilde şiddet kullanması veya şiddet kullanma tehdidinde bulunma olgusudur.

Amacı:

Terörizm anlamsız ve mantıksız değilse, bir amacı var demektir. Bu amacı anlamak için, tıpkı bir terörist gibi düşünmek, şiddet eyleminin ardındaki mantığı benimsemek gerekir. Terörizmin amacı rakibi tümüyle yok etmek değildir. Zaten buna güçleri yetmez. Onun yerine eylemleri ile bir davaya veya siyasi anlaşmazlığa dikkat çekmek isterler. Terör şok eylemlerle toplumu sarsmak suretiyle dikkat çekmek için en dramatik şekilde gerçekleştirme peşindedir.

1-GÜVENLİK VE TERÖR DEĞERLENDİRMESİ

Terörizm günümüzde durgunluk sürecine girse de çeşitli eylemlerle sürekli gündemde kalmayı başarmış, ülkede önemli birkaç konudan biri olarak her zaman karşımıza çıkmaktadır. Terör sadece hedef aldığı mekanizmayı değil, halkı da büyük ölçüde rahatsız etmektedir.

Terör, insanlık ve insanların özgürlüğü adına mücadele ettiğini iddia eden unsurlarca bazen bir örgüt, bazen bir devlet olarak karşımıza çıkmaktadır. İlan ettiği hedefler, ülkenin bir kısmını devletten ayırmak, sosyal veya siyasal bir dönüşümü gerçekleştirmek gibi şeyler olabilir. Ama asıl önemlisi insanların hak ve özgürlüklerini savunma adına ortaya çıkanların sonuçta insanın yaşama hakkı dahil bütün hürriyetlerini ellerinden almasıdır. Daha da ilerisi, uğruna mücadele ettiklerini söyledikleri kitleler adına karar vererek, kitleleri bu amaçlar doğrultusunda feda etmeleridir.

Karmaşık ve anlamsız bir yapı içerisinde karşımıza çıkan terörizm dikkatle incelendiğinde; iki yüzlü olduğu görülecektir.

Siyasi oluşumları ve toplumları etkileyen olayların çoğunlukla bir görünen yüzü bir de bunun arkasında yer alan gerçek yüzü bulunmaktadır. Bu nedenle terörizm olgusunu incelerken her iki yüzünü ele almak gerekir.

Ülkemizi hedef alan terörizm çeşitli gruplar halinde tasnif etmek mümkündür.

a-) Marksist-Leninist (aşırı sol) Terörizm,
b-) Bölücü Terörizm,
c-) Din Motifli Terörizm

Terörizmin, bilinen nedenleri arasında ekonomik, sosyal, dış siyasal, iç siyasal ve psikolojik sebepler gibi terörizme zemin teşkil eden sebepler mevcuttur.

Terör örgütlerinin amaçları, örgütlerin faaliyette bulundukları ülkelere ve kendilerini yönlendiren merkezlere bağlı olarak farklılık göstermektedir.

Bilinen yaklaşımlar çerçevesinde amaç, hedef alınan rejimi, sistemi, şiddet yolu ile yıkarak, yerine kendi ideolojileri doğrultusunda yeni bir yönetim tesis etmek olarak değerlendirilebilir. Bu yaklaşım terör olaylarının hukuki davalarında açık bir şekilde belirtilmektedir.

Terör örgütleri, savundukları ideolojiye bağlı olarak, haksızlık ve zulüm olarak gördükleri yönetim ve yöneticileri bertaraf etmeyi, böylece daha mutlu ve adaletli hayat tarzını amaç edindiklerini ileri sürmektedirler.

Bu uğurda kendilerini, haklarını savundukları toplumun, kıymeti henüz tam bilinmeyen meçhul savaşçıları ve fedakar gönüllüleri olarak görürler. Halkın bilinçli olmaması nedeniyle, kendisi için yapılan iyi şeyleri algılamayacağı ve bu nedenle yürütülen harekete katılmasının mümkün olmadığı, ancak zaman içerisinde bilinç kazanarak harekete ileri sürülür. Bu zamana kadar azınlıkta olan bilinçli kitlelerin, halk adına mücadeleyi yürütmesi, mücadeleye önderlik etmesi gerektiği savunulur.

Terör ülkemizi ekonomik, siyasi,kültürel ve askeri açıdan sürekli meşgul eden, önemli sorunlardan biri olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, güvenlik güçlerinin geçen süreçte, terörle mücadele konusunda büyük bir ilgi birikimlerine sahip olduğu söylenebilir. Halbuki terörizm, yalnızca bir güvenlik sorunu değildir. Aynı zamanda, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi nedenlerle de bağlı bir olgudur. Bu nedenle, terörle mücadele bütün kuruluşların ortak tavır takınmaları ve bu konuda üstlerine görev ve sorumlulukların en iyi şekilde yerine getirmeleri gerekmektedir.

Bilindiği gibi dünyadaki tüm terör örgütlerini ayakta tutan bazı unsurlar vardır. Bunlar; ideoloji, iç ve dış destek, para ve elemandır. Terör örgütünü ayakta tutan en önemli unsur, insandır. Bir insanı örgüte bağlayan öğe ise, ideolojidir. Bir terör örgütünün istediği kadar maddi olanakları olabilir. Fakat, onu ayakta tutacak insan kaynağı olmadığı sürece o örgütün yaşamını sürdürebilmesi mümkün görülmemektedir.

İnsan kaynağını oluşturan gençliğin, terör örgütleri tarafından hedef alınma nedenleri, terör örgütlerinin gençliği kazanmada kullandığı yöntemler, gençliği kazanmak amacıyla faaliyet yürüten örgütlerin neler olduğu, bir gencin örgüte bağlılığını ve kendinden fedakarlık davranışını artıran psikolojik faktörleridir.

2-) RADİKAL DİNİ GRUPLAR İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME

Halkımızın büyük çoğunluğu dini değerlere bağlı olup, bunlar, herhangi bir oluşumun etkisinde kalmaksızın dini vecibelerini yerine getirmeye çalışmaktadırlar.

Ancak, şahsi yada siyasi amaçlarına dini değerleri alet eden bazı gruplar, ağırlıklı olarak legal platformlarda faaliyet göstermektedirler ve bu kesimden dini motifli terör örgütleri insan kaynağı temininde azami ölçüde faydalanmaktadır.

Ülkemizde radikal dini gruplardan farklı olarak tarikat ve cemaatlerin yer aldığı bir takım kesimlerin mevcudiyeti vardır, bunlar Nakşibendi ve Kadiri tarikatları ile Nurculuk ve Süleymancılık gibi akımlardır.

Bu kesimin faaliyetleri, radikal dini gruplara nazaran farklılık arz etmekte olup geniş tabana sahip olmaları ve faaliyetlerini yasal çerçevede yürütmekte olmalarına rağmen, dini motifli terör gruplarının bu kesimden yararlanabileceği göz önüne alındığında ayrı bir hassasiyet gerektirmektedir.

Dini anlayışları itibariyle de, tasavvufi formların ağır bastığı tarikat ve dini akımlar, diğer gruplardaki radikalleşmeye nazaran daha ılımlı görünüm arz etmektedir.

3-)TERÖR ÖRGÜTLERİNE HALK DESTEĞİ VE NEDENLERİ

Terör örgütleri genel olarak halktan destek görememiştir. Ancak, geçmiş dönemlerde örgüt içerisinde yer almaları ile ilgili olarak yakalanan, haklarında yapılan adli işlem sonucu, tutuklanan ve bilhare tahliye olan örgüt mensupları ile bu örgüt mensuplarının yakınları, terör örgütlerinin legal uzantıları durumunda olan siyasi parti, sendika, dernek gibi sözde demokratik kitle örgütleri içerisinde yürütülmek suretiyle destek verildiği bilinmekte olup, nedenlerinin ise aynı ideolojiyi benimsediklerinden kaynaklandığı değerlendirilmektedir.

4-)TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İSTİSMAR ETTİĞİ KONULAR

Terör örgütlerinin tamamı ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim, inanç, yaş ve cinsiyet gibi faktörleri amaçları doğrultusunda kullanmaktadırlar. Bununla birlikte, özellikle bölücü terör Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan ve batı illerimize göç eden Kürt orijinli vatandaşlarımızı kimliklerinden dolayı, Sağ terör dini inançları ve din olgusunu, Sol terör ise Alevilik unsurunu istismar etmektedir.

Bunun yanı sıra terör örgütleri, aile bağları bozuk aile denetimi ve kontrolünden uzak, işsiz, maddi ve manevi yönden zayıf insanlar ile geçmiş dönemlerde herhangi bir nedenle aile bireylerinden özellikle örgütsel suçlardan dolayı gözaltına alınan veya cezaevinde yatıp çıkan kişi ve kişilerin yakınlarına yaklaşarak yeniden örgüte kazandırma gibi faaliyetlerle kendi fikir ve düşüncelerini empoze edip kişinin inanç ve kimliğinden, duygu ve düşüncesini istismar ederek kendi fikirleri doğrultusunda belirli bir yöne çekmektedirler.

5-) TERÖR OLAYLARININ GÖÇE, GÖÇÜNDE TERÖR OLAYLARINA ETKİSİ

Türkiye’ de kimlik tartışmaları doğrudan siyasi alanlara kayarken bunun yanında terör olaylarını da beraberinde getirmiştir. Özellikle göç edilen mekanların, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel yetersizliklerinin son derece önemli rolü olduğu bilinmektedir.

Terör baskı ve şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle halkı susturma çabası içerisine girdiği huzur ve güvenin kalmadığı özellikle insanların yaşama haklarının elinden alındığı bir ortamda göç’ün kaçınılmaz olduğu bilinmektedir.

İnsanlar yaşamakta olduğu yerlerinde huzur ve güvenin kalmadığı bir ortamda göçe zorlanarak, yurtlarından, evlerinden uzaklaşmak zorunda kalmaktadırlar.

Göç alan illerimizde gecekondulaşma sürecinin hızla yayılması, gelen vatandaşların iş, eğitim, sosyal ve sağlık yönlerinden hizmet alamamasını fırsat bilen terör örgütleri vatandaşlar üzerinde yapmış oldukları çalışmalarda kendilerine taraftar kazanma çabası içerisine girmişler ve bu konularda da başarılı olmuşlardır.

6-) COĞRAFİ YAPININ ÖRGÜTSEL FAALİYETLERE ETKİSİ

Terör örgütlerinin faaliyetlerini daha etkin sürdürebilmelerinde, coğrafi yapının etkili olduğu bilinmektedir.

Yerleşim birimlerinin kırsal kesime yakınlığı, arazideki barınma yerlerinin ve geçit yerlerinin bulunması gibi, iklim koşullarının yaz ve kış fiziki olarak yaşamın ikamesine kolaylık sağlanması, orman bitki örtüsünün gizlenmeye ve kırsal kesimde yapılanmaya gidilmesinde avantaj sağlaması ve deniz yoluyla illegal yollardan yurtdışına kaçmaya müsait oluşu gibi etkiler örgütsel faaliyetlerin sürdürülmesinde önemli etken olduğu değerlendirilmektedir.

7-) DEMOGRAFİK YAPININ ÖRGÜTSEL FAALİYETLERE ETKİSİ

Yaşımı sürdürmek ile emniyet yada güvenlik ilk iki sırayı alan gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

İnsanlar emniyet ve güvenlik içinde yaşamak istemektedirler. Bu nedenle anarşi ve terör insanları doğdukları, yaşadıkları köylerden ve kentlerden kopararak daha huzurlu yerleşim alanlarına yönelten etkenlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkenin demografik yapısını bozan, düzenli kentsel gelişmeyi önleyen, kaynaklardan ilin üretim ve istihdamını azaltarak kalkınmasını engelleyen gidilen bölgelerde ise işsizlik yaratan iç göç olgusu nüfus yoğunluğunu artırdığından Örgütsel faaliyetlere zemin oluşturmakta ve önemli sorunlardan birini oluşturmaktadır.

8-) YERLEŞİM DURUMUNUN (GECEKONDULAŞMA vb) ÖRGÜTSEL FAALİYETLERE ETKİSİ

Terör örgütleri için yerleşim durumları çok önemlidir. Köylerden şehir merkezlerine göçün artması, kırsal alandan kentlere yönelen göçlerin oluşturduğu gecekondu bölgelerinde, maddi ve manevi güçlükler içerisinde hayal kırıklığına uğrayan bireylerin oluşturduğu ortamın, teröre çok elverişli olduğu bilinmektedir.

Ayrıca kırsal alanlara nazaran şehirlerde meydana gelen çarpık kentleşmeler teröristlere daha fazla imkan sağlar, silah, malzeme, para temini açısından çok caziptir.

İstihbarat faaliyetlerinin yürütülmesindeki kolaylık, teröristlerin kalabalıklar arasında rahatlıkla gizlenebilmeleri, çağdaş şehirlerin anonim yapısının onlara dikkat çekmeden çalışabildikleri zeminler hazırlamakta ve az bir gayretle insan kaynaklarını elde etmektedirler.

Bilindiği gibi, insanlar kendilerine kucak açan, değer veren ve onlara bir kimlik veren oluşumlara meyil ederler. Bu dinsel bir grup, siyasal bir parti yada bir terör örgütü olabilir. Gecekondu bölgelerinde yaşayan insanlarımız, mensup oldukları grubun en ateşli savunucusudur.Çünkü kendilerini her yerde ezilmiş, yok sayılmış ve dışlanmış hisseden kitleler bu tip oluşumlar içinde insan yerine konmanın, birey olarak özümsenmenin etkisi altına girerler. Bu yüzden daha çok duygusal ve daha az kontrollüdürler.

Bu nedenle, gecekondularda yaşayan insanlarımızın içine düştükleri boşluğu, dini istismar eden gruplar ve terör örgütleri en iyi şekilde doldurmaktadır.

9-) SOSYAL POLİTİKALARIN TERÖRE ETKİSİ

Sosyal politikaların teröre etkisi çok boyutlu ele alına bilir. Terörü sosyal bir olay olarak ele alırken, toplumun değer yargıların, alışkanlıklarını, gelenek ve göreneklerini inceleyerek gözden geçirmek gerekir.

Bu bağlamda, sosyal değerlerdeki hızlı gelişmeler, toplumda artan sapmalara ve uyuşmazlıklara sebep olabilmektedir. Bu değişim döneminde yaşanan sıkıntı, buhran ve kaoslar, hem teröristleri ve şiddet yanlılarını beslemekte, hem de onların toplumu etkilemelerine neden olmaktadır.

Çağımızda sanayi toplumlarının oluşturduğu karmaşa, kişileri şiddete yönelten bir kuvvet olmuştur. Özellikle şehirleşme ve göç olgularından kaynaklanan sosyal çalkantılar ve kültür değişimleri suça olduğu kadar şiddet kullanımına da katkıda bulunmaktadır.

10-) TERÖRLE MÜCADELEDE KARŞILAŞILAN İDARİ, HUKUKİ VE YASAL SORUNLAR

Terörle Mücadelede uzman görevlinin yetiştirilmesi ve bu görevlilerin bütün olumsuzluklara karşı motivasyonlarının sağlanması, ekonomik ve sosyal düzeyinin iyi derecede olması personelin kendisini örgütle mücadeleye vermesi ve bu konuda uzmanlaşarak verimli hale gelmesinde önemli bir rol oynayacağına inanılmaktadır.

Terörle mücadele eden personele delilden suçluya gitmenin yöntemi ve teknikleri hakkında belirli bir düzeye ulaşabilmesi için eğitime tabi tutulmalı, insan haklarıyla ilgili konularda akademisyenlerden oluşan kadrolar tarafından konferans ve seminerlerle bilgilendirilmeli, ayrıca teknik imkanlarla desteklenerek araç ve malzeme ihtiyaçlarının giderilmesine çalışılmalıdır.

İnsan hakları çerçevesinde Anayasa ve yasalarımızda yapılan değişiklikler olumlu görülmekte, ancak terör eylemlerine karışan şahısların faaliyetlerinin ortaya çıkarılmasında bir çok zorlukları beraberinde getirmiştir.

Bu bağlamda, sağlıklı tahkikat evrakının hazırlanmasında sıkıntı yaşanmakta, sürekli değişiklik yapılan kanunların uygulanmasında zorluk çekilmekte, kamu oyunda mağdur haklarına önem verilmediği tüm kanunların suçludan yana olduğu görüşünün hakim olmasına sebebiyet vermektedir.

11-) TERÖRLE MÜCADELE BAĞLAMINDA GÜVENLİK BİRİMLERİ ARASINDA YAŞANAN SORUNLAR VE SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK ÖNERİLER.

Teröre karşı il ve ilçe merkezlerinde Polis, kırsal kesimlerindeki yerleşim birimlerinde Jandarma mücadele etmektedir.

Terörün önlenmesinde görev yapmak üzere eğitilmiş Polis Özel Harekat timlerine de görev verilmektedir. Terörle Mücadele de amacın, devletin varlığı ve bütünlüğü, vatandaşın huzur ve güvenini içermesi ile ilgili olarak Jandarma ve Emniyet birimleri arasında koordineli bir çalışma sürdürülmektedir.

12-) TERÖRLE MÜCADELE BAĞLAMINDA UYGULAMAYA KONULAN OHAL,ÖZEL TİM, KORUCULUK SİSTEMİ VS. OLUŞUMLAR İLE İLGİLİ GÖRÜŞLER

Terörle mücadele faaliyeti, sadece bir suçla mücadele faaliyeti olmayıp, devletin varlığı ve bütünlüğü, vatandaşın huzur ve güven içerisinde hayatını sürdürmesi mücadelesidir.

Bu bakımdan, son on yıllık dönem içerisinde terörle mücadeleye yönelik çalışmalar birbirinden farklı bir çok alanda yürütülmüş, ancak birinci hedef olarak terörün ortadan kaldırılması seçilmiştir.

Bu bağlamda terörün önüne geçilmesi için bazı illerimizde Olağanüstü Hal ilan edilmiş, terörle mücadelede başarılı olunması için uzman personele ihtiyaç duyulmuş ve Özel Tim personeli yetiştirilmiştir. Güvenlik güçlerine yardımcı olmak için de bölgeyi iyi bilen kişilerden oluşan Koruculuk sistemi getirilmiştir.

13-)TERÖRiST PROFİLİ (YAŞ, CİNSİYET, EĞİTİM DÜZEYİ, EKONOMİK DURUM, AİLE DURUMU VB.)

Teröristlerin örgütsel faaliyet içerisindeki hayat tarzları kişiliklerini de etkilemektedir. Terör örgütleri, mensuplarının kişiliklerini yeniden şekillendirmeye çalışmakla, hastalıklı kabul edilen toplumun içerisinden kazandıkları kişileri çeşitli teorik eğitimlerden geçirmek suretiyle, ideolojileri doğrultusunda yeni bir kişilik tesisine yönelmektedirler. Kişiliklerin yeniden şekillendirilmesindeki en önemli noktalardan biri, ferdi kişiliklerin ve duyguların ortadan kaldırılarak, tamamen örgütün malı haline gelmiş bir kişiliğin hedeflenmesidir.

Bütün teröristlerde kişisel beklentiler önemli rol oynamaktadır. Özellikle psikolojik bir teşvik olması açısından terör örgütleri, mensuplarına çeşitli unvan ve makamlar vermek suretiyle, duygular tatmin edilmekte, aynı zamanda örgüt içi disiplin de verilen bu ünvan ve rütbeler ile sağlanmaya çalışılmaktadır.

Genel anlamda politik görüş farkı gözetmeksizin teröristlerin normal kontrol gruplarından önemli derecede farklı demografik ve psikolojik özelliklere sahip olduğu birgerçektir.

a-)Terörist şahsiyet bakımından daha az nörotiktir. İçe dönük bir kişilik yapısına sahiptir.
b-)Teröristlerin cinsi alaka bakımından normal şahıslardan daha soğuk ve zayıf oldukları görülmüştür.
c-)Alt gurup örgüt mensuplarının zeka seviyeleri normal kişilerden daha düşük oldukları görülmektedir.

Özellikle sol terör örgütleri 15-25 yaş arasındaki genç grubu hedef alır. Suçluların çoğunluğu bu yaş grubu içerisinde yer alır, aile içerisindeki bireylerin görüşlerinden etkilenerek sol fraksiyonu benimserler, aile yapıları genellikle problemli, bireyler arası ilişkileri zayıftır. Suç işleyen kişi ekonomik yönden özgür olup, lise veya üniversite öğrencisidir. İşçi memur kesiminden yasal olmayan eylemlere katılım çok azdır. Bu kişiler fiziki ve ruhi yönden pek iyi olmayan, toplum içerisine fazla katılmayan ve sosyal aktivitelerden uzak kimselerdir.

Yasadışı bölücü terör örgütü adına propaganda yaparak örgütlenme faaliyetleri içerisinde olan şahısların büyük bölümünün ailesinden herhangi bir kişinin daha önce örgütle bağlantı içerisinde olduğu görülmüş, bir kısmının ise okur yazar dahi olmayıp maceracı gençler ile ekonomik sıkıntı içerisinde olan gençlerden oluştuğu müşahede edilmiştir.

Sağ terör örgütleri açısından baktığımızda elemanların çoğunun başlangıçta belirli bir ırk yada dinin üstünlüğüne dayalı tek ve egemen ideolojiyi konumuna getirmeyi amaçlayan grupların uyguladıkları şiddet hareketleridir, ancak inançlarına bağlılıklarından yararlanılarak kandırılmış, insani değerleri unutacak kadar beyni yıkanmış kişiler olduğu görülmektedir. Genellikle akraba, tanıdık ve hemşehri gibi birbirlerine yakın olgularla bağlı olan kişilerdir. Bunda aynı semtte ya da gecekondu bölgelerinde ikamet etmelerinin etkisi büyüktür.

14-) TERÖR ÖRGÜTLERİNİN FİNANSMAN KAYNAKLARI

Terör örgütlerinin finansman kaynakları, çeşitli tarihlerde yasadışı terör örgütlerine yönelik yapılan operasyonlarda gerek yakalanan örgüt militanlarının beyanlarından ve gerekse elde edilen dokümanların incelenmesinden çeşitli isimler altında toplanan ve yurtdışından gönderilen bağışlar, üye aidatları, soygunlardan, yayın organlarından , çeşitli etkinliklerden ve uyuşturucu ticaretinden elde edilen paralar olduğu bilinmektedir.

15—) TERÖRLE MÜCADELEDE BAŞARILI OLABİLMEK İÇİN İZLENECEK POLİTİKA, TAKTİK VE STRATEJİ BAĞLAMINDA ÇÖZÜM VE ÖNERİLER

Terörle mücadelede başarılı olabilmek için halkı güvenlik güçlerinin yanına çekmek gerekir, halk teröre karşı bilgilendirilmelidir. Bilgili, deneyimli ve özverili görevlilerden seçilmeli, araç ve gereçler her türlü ihtiyaca cevap verebilecek şekilde yenilenmeli, çağımızın gerektirdiği iletişim araçlarından faydalanılarak istihbarat toplamaya önem verilmeli, örgütlerin kullandığı tüm teknik ve taktikler iyi bilinmeli ve buna göre yöntemler geliştirilmeli, alınacak tüm tedbirler psikolojik yönden desteklenmelidir.

• Güçlü ve tarafsız bir Devlet otoritesinin sürekli kılınması, Uyumlu ve ülke çıkarları doğrultusunda çalışan Devlet kadrolarının oluşturulması,
• Toplumsal gereksinimlere ve çağdaş anlayışa uygun ATARÜK’ÇÜ düşünceyi ön planda tutan üst düzeyde bir eğitimin gerçekleştirilmesi,
• Güçlü bir ekonomik yapının oluşturulması,
• Geniş halk kitlelerinin devlete olan güven desteğinin sürekliliğinin sağlanması,halinde yıkıcı unsurlar toplumdan soyutlanabilecek, giderek faaliyetleri azalacak ve ülke güvenliği açısından tehlike olmayacak bir düzeyde kalması sağlanabilir.

Mustafa ÖZGÜR - 2.Sınıf Emniyet Müdürü, Antalya Emniyet Müdür Yardımcısı
kaynak: Çağın Polisi Dergisi

Bağlantı:
BBcode:
HTML:
Mesaj bağlantılarını gizle
Mesaj bağlantılarını göster

Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın

Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir

Bir hesap oluştur

Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer

Kayıt

Oturum aç

  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Makaleler / Dergi Yazıları” sayfasına dön