Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ve Memur Alımları. >>> TIKLAYINIZ <<<<
Jandarma Forum sayfasına hoşgeldiniz, sitemiz günden güne gelişmektedir. Amacımız doğru ve güncel bilgiyi paylaşmaktır. Sizlerde tecrübeli olduğunuz ve uzmanlaştığınız konularda paylaşım yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Sitemiz nezdinde kurumları yada kişileri hedef alacak söylemler ile kurumlara ait Hizmete Özel, Gizli vb. dereceli evrakların paylaşımı yasaktır. Ayrıca kişi ve kurum ile ilgili forumda açık bilgiler paylaşılması yasaktır. Sitemizde paylaştığımız konularda alıntıladığımız bazı kanun maddelerinde konuyu incelediğiniz gün itibariyle ilgili kanun maddesinde tümüyle veya kısmi değişiklik yada tamamen hükmünü yitirmiş olabileceğini, dolayısı ile bu konulara göre hareket edilmemesi gerektiğini, paylaşılan bu konuların fikir edinilmesi amacıyla paylaşıldığını unutmayınız. jandarmaforum.com bu anlamda her hangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. İyi Forumlar, Dileriz. Jandarma Forum Yönetimi.

Kimlik Bildirmeme veya Gerçeğe Aykırı Bildirme Eylemi, Suç Mu Kabahat Mi?

Kolluk personeli açısından önem arz eden makale ve dergi yazıları
Forum kuralları
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Erbaş Alımları 2023 yılı idari para cezaları Acil Yardım/İhbar/Danışma Hatları - Önemli Telefon Numaraları Mutluluğa Kurşun Sıkma SGRadyo Polis Radyosu Askeri ve Mesleki Tanımlar Askeri / Mesleki Nezaket ve Görgü Kuralları Trafik Cezaları Jandarma Telefon Rehberi GGM Adres ve Telefon Numaraları AMATEM Adres ve Telefon Numaraları
Kullanıcı avatarı
admin
Doğrulandı
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 1783
Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
Konum: https://jandarmaforum.com
İletişim:
Durum: Çevrimdışı

Kimlik Bildirmeme veya Gerçeğe Aykırı Bildirme Eylemi, Suç Mu Kabahat Mi?

#1

Mesaj gönderen admin »

KİMLİK BİLDİRMEME VEYA GERÇEĞE AYKIRI BİLDİRME EYLEMİ: SUÇ MU KABAHAT Mİ?
Dr. Suat ÇALIŞKAN


Kimlik bildirmeme veya gerçeğe aykırı bildirme eylemi ile ilgili olarak, çok sayıda genel veya özel ceza kanunlarında yasal düzenleme bulunmaktadır.

Gerek kabahatler kanunu gerek Türk ceza Kanunu gerekse bazı özel kanunlarda bu konuya ilişkin hükümlerin yer aldığı görülmektedir.

Bu yasal düzenlemelerin çok sayıda olması ile eylemin hangi yasaya tabi olacağı, kimlik bildirmeme veya gerçeğe aykırı bildirme eyleminin suç mu, yoksa kabahat mi olduğu noktasında uygulamada tereddüt ve duraksamaların yaşandığı görülmektedir.


5237 Sayılı TCK'de yer verilen suçlar

Kişinin kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten çekinmesi ve özellikle de gerçeğe aykırı beyanda bulunması halinde 5237 Sayılı TCK'de yer verilen şu suçların oluşma olasılığı vardır:

1) Resmi belgede sahtecilik,
2) Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan,
3) Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması,
4) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptırma


Özel kanunlarda yer alan suç tipleri

Kişinin kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten çekinmesi ve özellikle de gerçeğe aykırı beyanda bulunması hali ile ilgili bazı özel kanunlarda yer alan düzenlemeler şunlardır:

1) 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa muhalefet, ( m.67/1 )
2) 2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanununa muhalefet, ( m.25 )
3) 1402 Sayılı Sıkıyönetim Kanununa muhalefet. ( m.16 )

Ayrıca şahsın kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten çekinmesi veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahatini de oluşturabilir.


Bir eylemin hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış olması

Bir fiil, hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise Kabahatler Kanununun 15/3. maddesi uyarınca sadece suçtan dolayı takibat yapılabilir ve fail hakkında yaptırım uygulanabilir.

Fakat eylemin suç olarak değerlendirilmemesi ve fail hakkında suçtan dolayı yaptırım uygulanamaması durumunda kabahat ile ilgili yaptırımlar tatbik edilebilecektir.


BİLGİ VERMEKTEN KAÇINMA VEYA GERÇEĞE AYKIRI BEYANDA BULUNMA

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun[1] 40. Maddesinin birinci fıkrasına göre, görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır.

Kişilerin, kamu görevinin layıkıyla yerine getirilebilmesi için gerekli durumlarda kimlik ve adresleriyle ilgili bilgileri kamu görevlilerine doğru bir biçimde vermek yükümlülüğü bulunmaktadır.

Bu yükümlülüğün herhangi bir kamu göreviyle ilişkili olarak var olduğunu ifade etmeliyiz.


İdari para cezasına karar vermeye yetkili özne

Kişinin kimliği veya adresine ilişkin bilgileri vermekten kaçınması veya bu konularda gerçeğe aykırı bilgi vermesi halinde, bilgiyi soran kamu görevlisi tarafından idarî para cezasına karar verilecek ve bu ceza tutarı ilgili kişiden tahsil edilecektir.


Gözaltı ve tutuklama uygulaması

Şayet kişi, açıklamada bulunmaktan kaçınır veya gerçeğe aykırı beyanda bulunursa, bu durumda kimliği belirlenemeyen kişi tutularak vaziyet hakkında kolluk görevlisi tarafından derhal Cumhuriyet savcısı bilgilendirilmelidir.

Kimliği belirlenemeyen kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır.


Gözaltına ve tutuklamaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri aynen geçerlidir. (Kab.K. md. 40/2)


Kişinin kimliğinin belirlenmesi

Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma veya tutuklanma haline derhal son verilir. (Kab.K. md. 40/3)


Kabahatin seçimlik hareketler içermesi

Kimliği bildirmeme kabahati seçimlik hareketli bir kabahattir. Kabahati oluşturan seçimlik hareketler şunlardır:

1) Kimliğiyle ve/veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınma,

2) Kimliği ve/veya adresiyle ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunma.

Kişinin, bilgi vermekten kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması eylemi, kamu göreviyle bağlantılı olarak sorulması sırasında olması yeterli sayılacaktır.


Bu kabahati oluşturan eylemin, "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçundan farklı olarak resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında gerçekleşmesi şart olarak aranmamaktadır.


Kabahatin oluşum koşulları

Kişinin kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınması veya gerçeğe aykırı bilgi vermesinin kabahat oluşturabilmesi için şu şartların varlığı aranmalıdır.

1) Bilgi talep eden kişinin, bilgiyi soranın kamu görevlisi olması gerekir.

2) Kamu görevlisinin bilgi talep etme konusunda yetkili olması gerekir.

3) Kamu görevlisinin göreviyle bağlantılı olarak bu bilgiyi talep etmiş olması gerekir.

Bu şartların varlığı halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 40. Maddesinde yer alan kabahatin oluşacağını ifade edebiliriz.


Kamu görevlisi olma şartı.

Bu kabahatin oluşabilmesi için bilgi talep eden, kimlik soran kişinin mutlaka kamu görevlisi olması gerekir.

Kamu görevlisi olmayan kişilerin kanunen kimlik sorma yetkileri olsa dahi bu kişilere bilgi verilmemesi veya gerçeğe aykırı bilgi verilmesi kabahat oluşturmayacaktır.


Kamu görevlisinin kimlik sorma yetkisi

Kimlik soran kişi kamu görevlisi olsa dahi, kanunen kimlik sorma yetkisi yoksa veya böyle bir yetkisi olsa dahi bilgiyi göreviyle bağlantılı olarak sormamışsa bilgi verilmemesi veya gerçeğe aykırı bilgi verilmesi kabahat olarak değerlendirilemeyecektir.

Mevzuatımızda kamu görevlilerin kimlik sorma yetkisine dair hükümler bulunmaktadır.

2559 Sayılı Polis Vazife ve Salâhiyetleri Kanunu’nun[2] “Durdurma ve kimlik sorma” başlıklı 4/A maddesinde, polisin kişileri durdurma ve kimlik sorma hususundaki görev ve yetkileri ifade edilmektedir.

Yine Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 46. Maddesinde, 2559 Sayılı Polis Vazife ve Salâhiyetleri Kanunu’nun 4/A maddesine paralel olarak Jandarmanın durdurma ve kimlik sorma yetkisi hüküm altına alınmıştır.

Her iki yasal düzenlemede, polis ve jandarmanın suç işlenmesini önlemek ve işlenmiş suçların faillerini ele geçirmek için veya diğer kanuni yetkilerini kullanırken kendisinin polis veya jandarma olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabileceği ifade edilmektedir.

Kimliği bildirmeme kabahati, bilgi vermekten kaçınma veya gerçeğe aykırı beyanda bulunma ile oluşacak ve beyanın verilme anında tamamlanmış olacaktır.

Başka bir söylemle, kimliği bildirmeme kabahatinin oluşabilmesi için eylemin ifa edilmesi yeterlidir. Ayrıca kişinin kimliğinin belirlenememesi, kamu görevinin aksaması gibi bir sonucun varlığı şart değildir.

Örneğin;

Failin kullandığı araçla seyir hâlindeyken trafik polislerince, emniyet kemeri takmaması ve aracının camlarının filmli olması nedenleriyle durdurulduğu, trafik polislerinin ehliyet ve kimliğini ibraz etmesini istemeleri üzerine failin kendisini gerçek olmayan başka bir ismi ile tanıttığı, bu beyana itibar etmeyen trafik polislerinin herhangi bir belge düzenlemeden sanığın gerçek adını tespit ettikleri ve fail hakkında tutanakların failin gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda bir takım ihtimallere göre eylemin hukuki nitelendirilmesi yapılmalıdır.


Failin işlediği bir suç bulunmaması ve başkasına ait kimlik bilgilerini, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kullanmaması

Failin işlediği bir suç bulunmaması ve başkasına ait kimlik bilgilerini, hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kullanmaması halinde iftiranın özel bir şekli olan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu oluşmayacaktır.

Failin gerçek kimliğinin tespit edilerek tutanağın bu kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması

Kollukça yapılan araştırmada, failin gerçek kimliğinin tespit edilerek tutanağın bu kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve sanığın gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmaması halinde, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu oluşmayacaktır.

Belirtmek gerekir ki, failin kimlik bilgilerini gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği sırada polis memurlarınca resmi bir belgenin düzenlenmesine başlanmamış ise, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçuna teşebbüsün varlığı da söz konusu olmayacaktır.

Örnek olayımızda olduğu gibi, failin görevleriyle bağlantılı olarak kimliğine dair soru soran trafik polislerine, kimlik bilgileri ile ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktan ibaret eylemi, Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen “kimliği bildirmeme” kabahatini oluşturmaktadır.[3]

Bu nedenle, failin eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğunu kabul eden görüş ile eylemin bu suça teşebbüsü oluşturduğunu kabul eden görüş isabetli olmayacaktır. Bu örnek olayımızda Yargıtay, eylemi 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 40. Maddesi kapsamında değerlendirmiştir.[4]

Soruşturma zaman aşımı

Kabahatler hakkındaki zamanaşımı süreleri, 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun "Soruşturma zamanaşımı" başlıklı 20. Maddesinde düzenlenmiştir.

5326 Sayılı Kabahatler Kanununun "Soruşturma zamanaşımı" başlıklı 20. Maddesinin birinci fıkrasına göre, soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi hakkında idarî para cezasına karar verilemeyecektir.

5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen "kimliği bildirmeme" kabahati için öngörülen idari para cezasının miktarı itibarıyla soruşturma zamanaşımı süresi, aynı Kanunun 20. maddesinin ikinci fıkrasının ( c ) bendi uyarınca üç yıldır. Kabahatin işlendiği tarihinden itibaren işlemeye başlayan zamanaşımının süresinin dolması halinde fail hakkında, kabahat oluşturan eylemle ilgili takibat yapılamaz ve idarî para cezasına karar verilemez.[5]

YARGITAY UYGULAMASI

Yargıtay, hakkında yakalama kararı bulunan sanığın başka bir kişi adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı kullandığının ve bulunduğu adresin ihbar edilmesi üzerine o adrese gidilip sanıktan kimlik sorulduğunda sanığın başka bir kişi adına düzenlenmiş gerçek nüfus cüzdanı ibraz ettiği, olay yerinde bulunan kişilerin beyanıyla sanığın gerçek kimlik bilgilerinin saptandığı, tutanakların sanığın gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği, başka bir kişi adına düzenlenmiş belge bulunmadığı olayda; sanığın eyleminin bu haliyle Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi kapsamında kaldığını, 5237 sayılı TCK’nın 206. maddesinde düzenlenen suçun unsurları itibariyle oluşmadığını ifade etmiştir.[6]

Yargıtay bu olayda, tutanakların sanığın gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edilmesi halini değerlendirmeye esas almış ve eylemi kabahat olarak değerlendirmiştir.

Yargıtay, emniyet görevlileri tarafından hareketlerinden şüphelenilen sanığın durdurularak kimlik kontrolü yapıldığı esnada, hakkında mevcut bulunan yakalama kararlarının infazını engellemek amacıyla, görevlilere ağabeyi konumundaki kişinin kimlik bilgilerini beyan ettiği, ancak görevlilerce herhangi bir resmi belge düzenlenmeksizin gerçek kimlik bilgilerinin tespit edildiği olayda; sanığın eyleminin bu haliyle Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir.[7]

Yargıtay; uyuşturucu madde ticareti suçundan aranan ve hakkındaki yakalama kararının infazını engellemek için emniyet görevlilerine üzerinde kendi fotoğrafının yapıştırılmış olduğu başka bir kişiye ait sahte kimlik belgesini veren ancak sahte kimlik bilgilerine dayanılarak herhangi bir belge düzenlenmeden gerçek kimlik bilgilerini söyleyen sanığın eyleminin TCK’nın 204. maddesinde yazılı resmi belgede sahtecilik suçunu ve Kabahatler Kanununun TCK'nın 40. maddesinde yazılı eylemi oluşturacağını kabul etmiştir.

Yargıtay burada, failin emniyet görevlilerine üzerinde kendi fotoğrafının yapıştırılmış olduğu başka bir kişiye ait sahte kimlik belgesini vermesi eyleminde, kimlik belgesi üzerinde sahtecilik bulunması nedeniyle eylemi 5237 sayılı TCK’nin 204/1 maddesi kapsamında değerlendirmiştir.

Bu durumda Yargıtay; TCK’nın 44. maddesi hükmü ile Kabahatler Kanununun 15/3. maddesinde yazılı “bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabilir.” Hükmünün gözetilmesi gerektiğini ifade etmektedir.[8]

Bu nedenle hemen yukarıda ifade edilen, somut olayda sanık hakkında sadece resmi belgede sahtecilik suçu yönünden mahkûmiyet hükmü kurulması ve sanık hakkında ayrıca kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak kabahatinden dolayı yaptırım uygulanmaması gerektiği ifade edilebilir.[9]

Yargıtay, durumundan şüphelenilmesi sebebiyle görevli polis memurları tarafından durdurularak, kimlik istenmesi üzerine sanığın aranması olması nedeniyle kimliğini başka bir kişi ismi ile bildirmesinin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen kabahat niteliğinde olduğunu çeşitli kararlarında ifade etmektedir.[10]

SONUÇ

Kişinin kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten çekinmesi ve özellikle de gerçeğe aykırı beyanda bulunması hali çeşitli unsurlara göre 5237 sayılı TCK ve diğer özel kanunlarda suç olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle her somut olayda failin eylemi bu yasal düzenlemeler gözetilerek değerlendirilmeli ve eylemin niteliği tartışma konusu yapılmalıdır.

Bir fiil, hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise Kabahatler Kanununun 15/3. maddesi uyarınca sadece suçtan dolayı takibat yapılmalı ve fail hakkında yaptırım bu suç nedeniyle uygulanmalıdır.

Kollukça yapılan araştırmada, failin gerçek kimliğinin tespit edilerek tutanağın bu kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve sanığın gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belge bulunmaması halinde, burada resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu oluşmayacaktır.

Kimliği bildirmeme kabahati, bilgi vermekten kaçınma veya gerçeğe aykırı beyanda bulunma ile oluşacak ve beyanın verilme anında tamamlanmış olacaktır.


KAYNAK
[1] Kabahatler Kanunu (YÜR. TAR.: 01.06.2005), KANUN NO: 5326, Kabul Tarihi: 30.03.2005, RG: T. 31.03.2005, S. 25772
[2] Polis Vazife Ve Salȃhiyet Kanunu, Kanun Numarası: 2559, Kabul Tarihi: 4/7/1934, Yayımlandığı R. Gazete: Tarih: 14/7/1934 Sayı : 2751, Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3, Cilt : 15, Sayfa : 575.
[3] YCGK, E. 2015/11-256, K. 2018/78, KT. 27.2.2018.
[4] YCGK, E. 2015/11-256, K. 2018/78, KT. 27.2.2018.
[5] YCGK, E. 2015/11-256, K. 2018/78, KT. 27.2.2018.
[6] Y.11.CD, E: 2017/ 13884, K: 2018 / 840, KT: 05.02.2018.
[7] Y.11.CD, E: 2018/ 808, K: 2018/794, KT: 05.02.2018.
[8] Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.12.2014 tarih ve 2013/9-618 esas, 2014/532 karar sayılı kararı.
[9] Y.8.CD, E: 2017/10236, K: 2017/12265, KT: 02.11.2017
[10] Y.8.CD, E: 2017/ 8350, K: 2017/10796, KT: 03.10.2017.

Bağlantı:
BBcode:
HTML:
Mesaj bağlantılarını gizle
Mesaj bağlantılarını göster

Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın

Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir

Bir hesap oluştur

Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer

Kayıt

Oturum aç

  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Makaleler / Dergi Yazıları” sayfasına dön