Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ve Memur Alımları. >>> TIKLAYINIZ <<<<
Jandarma Forum sayfasına hoşgeldiniz, sitemiz günden güne gelişmektedir. Amacımız doğru ve güncel bilgiyi paylaşmaktır. Sizlerde tecrübeli olduğunuz ve uzmanlaştığınız konularda paylaşım yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Sitemiz nezdinde kurumları yada kişileri hedef alacak söylemler ile kurumlara ait Hizmete Özel, Gizli vb. dereceli evrakların paylaşımı yasaktır. Ayrıca kişi ve kurum ile ilgili forumda açık bilgiler paylaşılması yasaktır. Sitemizde paylaştığımız konularda alıntıladığımız bazı kanun maddelerinde konuyu incelediğiniz gün itibariyle ilgili kanun maddesinde tümüyle veya kısmi değişiklik yada tamamen hükmünü yitirmiş olabileceğini, dolayısı ile bu konulara göre hareket edilmemesi gerektiğini, paylaşılan bu konuların fikir edinilmesi amacıyla paylaşıldığını unutmayınız. jandarmaforum.com bu anlamda her hangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. İyi Forumlar, Dileriz. Jandarma Forum Yönetimi.

Polisin Görevi Ölmektir (Mi) Kardeşim…

Kolluk personeli açısından önem arz eden makale ve dergi yazıları
Forum kuralları
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Erbaş Alımları 2023 yılı idari para cezaları Acil Yardım/İhbar/Danışma Hatları - Önemli Telefon Numaraları Mutluluğa Kurşun Sıkma SGRadyo Polis Radyosu Askeri ve Mesleki Tanımlar Askeri / Mesleki Nezaket ve Görgü Kuralları Trafik Cezaları Jandarma Telefon Rehberi GGM Adres ve Telefon Numaraları AMATEM Adres ve Telefon Numaraları
Kullanıcı avatarı
admin
Doğrulandı
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 1784
Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
Konum: https://jandarmaforum.com
İletişim:
Durum: Çevrimdışı

Polisin Görevi Ölmektir (Mi) Kardeşim…

#1

Mesaj gönderen admin »

Son iki olaydan yola çıkarak görüşlerimi belirtmek istedim…

Birinci olay İzmir’de yaşandı.

Daha önce alkollü araç kullanmaktan dolayı ehliyetine el konulan bir genç, yine (az da olsa) alkollü araç kullanırken polis kontöründe durmamış, kurulan barikatları da aşmış, polis de silah kullanınca, seken kurşunun (Balistik raporu böyleymiş) kafasına isabet etmesi sonucu genç, girdiği yaşam savaşında yenik düşmüştü…

Olay sonra baba, “Terörden kaçtım, oğlumu polis kurşununa verdim” demiş, herkes de bu sözün peşine düşüp polis hakkında suçlayıcı ifadeler kullanmış, “Dengesiz güç kullanımı” diyerek ortalığı ayağa kaldırmıştı…

Bu olayı bir tarafa not alınız…

Önceki gün, yine bir araç polis kontrolünden kaçıyor. Polis arkasına düşüyor, araç sürücüsü kurulan barikatı da aşıyor ve araç içinde bulunan çocukların zarar görmemesi için dikkat eden polisler, sürücünün kurşun yağmuruna maruz kalıyor ve bir polis, görevi başında şehit oluyor…

Araçtaki çocuklar zarar görmezken, sürücü yaralı olarak hastaneye kaldırılıyor ama hayati tehlikesi yok, yakın zamanda sağlığına kavuşacaktır…

Bu haberden sonra dikkatle “Kamuoyu”nu ve “Sivil Toplum Kuruluşları”nı, ayıca da İzmir olayından dolayı ahkâm kesenlerin ne diyeceklerini dikkatle takip ettim.

Herkes sus pus…

Neden?...

Yerleşik kanıya göre, polisin görevi “Ölmek”tir…

Gerektiğine “Öldürmek” onun görevi değildir…

Ölmeden suçluyu yakalayabilirsen, yakala… Yok yakalayamazsan bırak gitsin(mi)… Yoksa kendi ölümün pahasına ama zanlıyı, karşı koyanı öldürmeden yakala(mıdır) bunu anlamak mümkün değil…

Bu olayda, kendi ölümü pahasına olaya müdahale eden Gökhan ELBİSTAN isimli bir polis, arkasında eşini ve 2,5 yaşındaki çocuğunu bırakarak gitti ama polis kontörlünden kaçan, silahla karşılık veren zanlının iki çocuğu zarar görmedi, babaları da ölmedi…

Polis, silahını kullandığı zaman ortalık ayağa kalkıyor. Oysa 2559 sayılı yasa, polise bu yetkiyi veriyor. Daha birçok yasada da polise silah kullanma yetkisi veriyor.

2559 sayılı kanunun 16 maddesinin son fıkrasında da ne şekilde silah kullanacağı açıkça ifade edilmiş. Aynen şöyle…

“Polis, yedinci fıkranın (c) bendi kapsamında silah kullanmadan önce kişiye duyabileceği şekilde "dur" çağrısında bulunur. Kişinin bu çağrıya uymayarak kaçmaya devam etmesi halinde, önce uyarı amacıyla silahla ateş edilebilir. Buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi dolayısıyla ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde ise kişinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde silahla ateş edilebilir.
Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde duraksamadan silahla ateş edebilir.”


İzmir olayında da, Kızılcahamam olayında da polis, kontrol etmek için durdurma girişimde bulunmuş mu, evet…

Filmlerdeki gibi önce “Dur… Yoksa ateş ederim” demiş mi, evet…

Kızılcahamam olayında kaçan adam silahla cevap vermiş mi, evet…

Yukarıdaki yasal anlatıma göre polis, önce “havaya” ateş açınca, karışsındaki muhtemelen polisin önce “Dur” diyeceğini, arkasından “Ölçü”yü kaçırmamak adına havaya ateş edeceğini bilmeyince, olanlar oldu, zanlının tabancasından çıkan kurşun, bu kez polis memurunu şehit etti.

Zanlının da aynı ölçülere uygun olarak önce “Üstüme gelme” ikazında bulunması, arkasından “Havaya” ateş etmesi, sonra da hedefe ateş etmesi gerekirdi ki, hem güçler eşit olsun, hem de yasaya uygun olsun…

Ancak, adamın 2559 sayılı yasayı bilmediği açıkça ortada ki “eşit” davranmamış ve polis memurunun ölümüne neden olmuş…

Şimdi söylenecek söz “Eh… Ne yapalım, polisin görevlerinden biri de yasaya uygun olarak ölmektir” diyeceğiz.

Yoksa!...

Ya da aksi olsaydı…

Adam veya çocukları bu silahlı çatışmada ölseydi…

Vah o silahından çıkan kurşunla ölüme neden olan polisin haline…

Polis kardeşim…

Sen sen ol, yasalara uygun davran. Ölsen ve görev başında “Şehit” dahi olsan da hepsi

“Yasalara uygun” olsun…

Sen yasalar uy ama geride eşin kalmış, küçük çocukların kalmış, onların gelecekteki hayatları zora girmiş, hiç önemli değil…

Dediğim gibi sen sadece “Ölmek” üzere programlanmışsın…


İbrahim PEKBAY - Gazeteci
kaynak : Çağın Polisi Dergisi

Bağlantı:
BBcode:
HTML:
Mesaj bağlantılarını gizle
Mesaj bağlantılarını göster

Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın

Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir

Bir hesap oluştur

Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer

Kayıt

Oturum aç

  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Makaleler / Dergi Yazıları” sayfasına dön