Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay, Uzman Erbaş ve Memur Alımları. >>> TIKLAYINIZ <<<<
Jandarma Forum sayfasına hoşgeldiniz, sitemiz günden güne gelişmektedir. Amacımız doğru ve güncel bilgiyi paylaşmaktır. Sizlerde tecrübeli olduğunuz ve uzmanlaştığınız konularda paylaşım yaparak katkıda bulunabilirsiniz. Sitemiz nezdinde kurumları yada kişileri hedef alacak söylemler ile kurumlara ait Hizmete Özel, Gizli vb. dereceli evrakların paylaşımı yasaktır. Ayrıca kişi ve kurum ile ilgili forumda açık bilgiler paylaşılması yasaktır. Sitemizde paylaştığımız konularda alıntıladığımız bazı kanun maddelerinde konuyu incelediğiniz gün itibariyle ilgili kanun maddesinde tümüyle veya kısmi değişiklik yada tamamen hükmünü yitirmiş olabileceğini, dolayısı ile bu konulara göre hareket edilmemesi gerektiğini, paylaşılan bu konuların fikir edinilmesi amacıyla paylaşıldığını unutmayınız. jandarmaforum.com bu anlamda her hangi bir sorumluluk kabul etmemektedir. İyi Forumlar, Dileriz. Jandarma Forum Yönetimi.

İhbar ve Kolluk

Kolluk personeli açısından önem arz eden makale ve dergi yazıları
Forum kuralları
Forumlarda soru sormak, bilgi danışmak yada bildiğiniz bir konuda paylaşım yaparak katkıda bulunmak için ve forumlardaki içeriklerden tam olarak faydalanmak/görüntülemek için ÜYE olmanız, üye iseniz ÜYE GİRİŞİ yapmanız gerekmektedir. Forumlarda kişi ve kurumlarla ilgili açık bilgiler paylaşmak yasaktır. Forumlarda şahısları hedef alan paylaşımlar yasaktır.
Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Erbaş Alımları 2023 yılı idari para cezaları Acil Yardım/İhbar/Danışma Hatları - Önemli Telefon Numaraları Mutluluğa Kurşun Sıkma SGRadyo Polis Radyosu Askeri ve Mesleki Tanımlar Askeri / Mesleki Nezaket ve Görgü Kuralları Trafik Cezaları Jandarma Telefon Rehberi GGM Adres ve Telefon Numaraları AMATEM Adres ve Telefon Numaraları
Kullanıcı avatarı
admin
Doğrulandı
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Mesajlar: 1783
Kayıt: 25 Mar 2019, 01:03
Konum: https://jandarmaforum.com
İletişim:
Durum: Çevrimdışı

İhbar ve Kolluk

#1

Mesaj gönderen admin »

İhbar kelime anlamı olarak haber verme, bildirme anlamına gelmektedir. Suç veya suçlu şüphesiyle bir olayı veya kişiyi yetkili mercilere bildirmek, haber vermektir. Yetkili mercilere suç veya suçluyu ihbar eden kişiye de muhbir (haber veren) denilmektedir.

İhbar; polisin gören gözü, duyan kulağı gibidir, ayrıca huzur ve güvenliğe katkı sağlayan vatandaşlık bilincinin kolluğu harekete geçiren unsurudur. Diğer taraftan mevzuatımızda yer alan, soruşturma ve kovuşturmanın genel esaslarını belirleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 158/1 sayılı maddesinde; ‘Suça ilişkin ihbar veya şikâyet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir’ denilmekte, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan ve tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren 278/1 sayılı maddesinde ise; ‘İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır’ hükmü bulunmaktadır. Tüm Kamu görevlilerine sorumluluklar getiren 279/1 sayılı maddede de; ‘Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ şeklinde hüküm mevcuttur. Sağlık mesleği mensuplarını ilgilendiren, yine aynı kanunun 280/1 sayılı maddesinde ise; ‘Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ hükmü bulunmaktadır.

Suç ve suçlularla mücadelede polisin en önemli materyallerinden biri olan muhbir bilgisinden faydalanma, gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Özellikle birçok suç alanında illegal olarak faaliyette bulunarak, ülkenin varlığına, birliğine ve genel huzura ciddi zararlar veren Terör ve Organize Suç Örgütleriyle etkin mücadelede muhbir bilgilerinden faydalanmak önemli bir kaynaktır. Suçların ‘Delilden Suçluya’ gidilerek çözülebileceği ve ancak bu şekilde hukuka uygun davranılmış olabileceği düşünüldüğünde, muhbir kullanımının önemli bir yardımcı husus olduğu görülecektir.

Toplumun huzur ve güvenliğinin sağlanması görevi sadece kolluk kuvvetlerinin vazifesi olarak görülmemelidir. Yaklaşık 70 milyonluk bir nüfusa sahip ülkemizde Emniyet Genel Müdürlüğünün bünyesinde yaklaşık 190 bin polis bulunmaktadır. Her 370 kişiye bir polisin düştüğü ülkemizde, polisin her zaman her yerde bulunması mümkün değildir. Polisin bu görevini sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi için, toplumun desteğine ihtiyacı olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığının sosyal düzenin sağlıklı işleyişi açısından ne kadar yanlış olduğunu aslında söylemeye dahi gerek yoktur. Çünkü otların arasında yanmaya başlayan kıvılcımın müdahale edilmediği takdirde bütün bir koruluğu sarması kaçınılmaz bir gerçektir. Konuyla ilgili Osmanlı tarihinden kısa bir anekdot aktaralım:

Kanuni Sultan Süleyman alim olan süt kardeşi Yahya Efendi’ye; ‘Sen ilahi sırlara vakıfsın. Kerem eyle de bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğulları’nın akıbeti nasıl olur? Bir gün olur da izmihlale uğrar mı?’ şeklinde mektup gönderir. Yahya Efendi sadece ‘Neme lazım be Sultanım!’ diye kısa bir cevap verir. Sultan Süleyman, cevaptaki hikmeti anlamak üzere Yahya Efendi’nin dergahına gider ve süt kardeşinden şu hikmetli cevabı alır;

‘Sultanım! Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şayi olsa, işitenler de neme lazım, deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa, fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve güveni sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir…’

Aynı sosyal ortamda bir arada yaşayan bireylerden birinin suça şahit olması ve buna tepkisiz kalması durumunda, bir sonraki seferde bu duyarsızlığın daha ciddi problemleri doğurabileceği ve bu durumun bütün topluma zarar verebileceği unutulmamalıdır. Suçluların, ihbar edilmedikleri ortamlarda daha cüretkar suç işlediklerini ve suç işlemek için ihbar mekanizmasının sağlıklı işlemediği bu gibi ortamları tercih ettiklerini, bu ortamların suç işlemeye daha elverişli olduğunu biliyoruz. Toplumda sağlıklı bir ihbar mekanizmasının oluşturulmasıyla suçluların kimlikleri ve suç faaliyetleri deşifre edilerek suç işlemelerinin önüne geçilebilir. Toplum güvenliğinin sağlanmasında en önemli unsur olan ihbarda bulunmak bilinci, hiçbir zaman toplumca aşağılayıcı olarak nitelendirilen ispiyonculuk olarak görülmemeli, aksine toplum olarak yaşamaktan doğan vatandaşlık görevi olarak değerlendirilmelidir. Ayrıca uygulama alanında, bazı vatandaşlarımızın ihbarda bulunmadıklarına ve suçun işlenişi esnasında olay yerinde bulunmalarına rağmen tanıklıktan kaçındıklarına rastlamaktayız. Vatandaşlarımızın korkularının esas kaynağını ihbardan sonra kimliklerinin deşifre olabileceği, bunun neticesinde kendilerinin ya da ailelerinin can ve mal güvenliklerinin zarar görebileceği endişesi oluşturmaktadır. Ancak ülkenin güvenliğini profesyonel olarak, fedakârca yürüten Emniyet Genel Müdürlüğümüz, mevcut mevzuat hükümlerine göre ihbarda bulunan vatandaşlarımızın ve yabancı uyruklu şahısların kimliklerinin saklı tutulması, gerektiğinde can güvenliklerinin sağlanması hususlarını bünyesinde faaliyet gösteren bu konularda uzman personelin görev aldığı birimlerce, hassasiyetle yürütmektedir. Uğrunda sayısız şehit kanı dökülmüş olan ülkemizin bekası, suçla mücadelenin etkin bir şekilde sağlanması için hepimiz suç ve suçluyu yetkili mercilere bildirerek üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmalıyız. Ülkesini seven, sorumluluk sahibi vatandaşlarımız bizim bu konuda en büyük yardımcımızdır. İleri düzeydeki ülkelerin kalkınmalarındaki en önemli unsurlardan birini, bireylerdeki suç ve suçluyu gecikmeksizin yetkili mercilere bildirme bilincinin varlığı oluşturmaktadır. Suç ve suçlularla mücadele etmek, ülke topraklarında yaşayan tüm vatandaşların görevi ve sorumluluğudur. Tüm ülke sathında huzur ve güvenlik, ancak tüm vatandaşlar ile kolluk kuvvetlerinin etkin dayanışmalarıyla süreklilik arz edebilir.

Ahmet PEK - Kaçakçılık ve Organize İşlerle Mücadele Daire Başkanı
kaynak : Çağın Polisi Dergisi

Bağlantı:
BBcode:
HTML:
Mesaj bağlantılarını gizle
Mesaj bağlantılarını göster

Bir hesap oluşturun veya forumda sizde soru sormak, fikir beyan etmek için oturum açın

Forumda yeni konu açmak veya soru sormak için üye olmanız gerekmektedir

Bir hesap oluştur

Üye değil misiniz? topluluğumuza katılmak için kaydolun
Üyeler kendi konularını başlatabilir ve konulara abone olabilir
Ücretsizdir ve sadece bir kaç dakika sürer

Kayıt

Oturum aç

  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Makaleler / Dergi Yazıları” sayfasına dön